Başbakan Üstel’le birlikte Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, UBP Genel Sekreteri ve Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, CTP Milletvekili Fikri Toros, YDP Milletvekili Talip Atalay, DP Milletvekili Serhat Akpınar, YDP Genel Sekreteri Erşan Sabit Yılmaz, AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Selçuk Yürükoğlular ve Başbakanlık Siyasi Danışmanı Özdemir Tokel de Cenevre’ye hareket etti.
Üstel: “Tatar’a tam destek vermek ve süreci yakından takip için Cenevre’de olacağız”
Başbakanlık’tan verilen bilgiye göre, Başbakan Üstel, yaptığı açıklamada, zirvenin Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulma amacı taşıdığını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a tam destek vermek ve müzakere süreçlerini yakından takip etmek üzere Cenevre’de bulunacaklarını ifade etti.
Başbakan Üstel, Kıbrıs Türk tarafının her zaman olduğu gibi iyi niyetli, yapıcı ve çözüm odaklı bir tutum sergileyeceğini belirtti. Üstel, ancak, geçmiş müzakere süreçlerinde denenmiş ve başarısız olmuş yöntemlerin tekrar edilmesinin bir çözüm getirmeyeceğinin altını çizerek bu nedenle, uluslararası toplumun ve muhatapların mevcut gerçekleri göz ardı etmeden, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü kabul etmeleri gerektiğini söyledi.
"Yeni fikirler ve gerçekçi çözümler gündeme gelmeli"
Üstel, Cenevre Zirvesi’nin yeni fikirlerin ve gerçekçi çözümlerin tartışıldığı bir platform olması gerektiğini dile getirdi. Üstel, Kıbrıs Türk tarafının, bölgede istikrar ve iş birliğini sağlamak adına her türlü iyi niyetli çabaya katkı sunmaya hazır olduğunu yineledi.
Enerji güvenliği ve su yönetimi konularına da değinen Başbakan, bu alanlarda yapılacak iş birliklerinin adada yaşayan herkesin geleceği üzerinde olumlu etkiler yaratacağını belirtti. Üstel, müzakerelerde Cumhurbaşkanı Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ortaya koyduğu duruşun, KKTC Hükümeti ve Ulusal Birlik Partisi tarafından da tam anlamıyla desteklendiğini vurguladı.
"İki devletin iş birliğine dayalı yeni süreci destekliyoruz"
Başbakan Üstel, Cenevre’de yürütülecek görüşmelerin, Kıbrıs’ta iki devletin iş birliğine dayalı yeni bir sürecin önünü açmasını temenni ettiklerini belirterek, bu sürecin halk, devlet ve bölge barışı için olumlu sonuçlar doğurmasını dilediklerini ifade etti.