BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyeleri hakkındaki yolsuzluk soruşturmasına ilişkin, sürecin hukuk çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Destici, “Kimse dokunulmaz değildir, devlet üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Samsun’da düzenlediği iftar programına katıldı. Terme’de bir tesiste düzenlenen iftar programına BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin yanı sıra İl Başkanı Bahadır Şahin, parti üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
PKK SİLAHLARINI ŞARTSIZ, ŞURTSUZ BIRAKSIN
İftar programında konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Bakın son dönemde de bir çağrı yaptım. PKK silahları bıraksın. Şartsız, şurtsuz, karşılıksız bıraksın. Bundan kimsenin bir rahatsızlığı olmaz. Ama böyle olmayacağını biz başından beri söyledik. Ve şu anda emarelerini görüyoruz. Suriye'nin kuzeyindeki PKK ne diyor? Çağrı bize değil diyor. Kandil ne diyor? Terörist başı Apo çıksın, Kandil'e gelsin, örgütü, kongreyi toplasın, burada bir karar verelim diyor. DEM parti ne diyor? Demokratik dönüşüm diyor. Yani Türkiye'yi ayrıştıracak Türk milletini bölecek, kalemlerden bahsediyor. Ne diyor? İkinci bir resmi dil diyor. Ana dilde eğitim diyor. Türklük maddesi anayasadan çıkarılsın diyor. Biz de onlara buradan Samsun'dan 19 Mayıs ruhunu taşıyan Samsun’dan sesleniyorum. Diyoruz ki ya şartsız şurtsuz silahlarınızı bırakın. Devletin adaletine teslim olursunuz ya da silahlarınızla birlikte gömülürsünüz. Başka türlüsünü hayal ediyorsanız o hayallerinizi de zindana çeviririz. Rüyalarınızı kabusa dönüştürürüz” diye konuştu.
'HİÇ KİMSE DOKUNULMAZ DEĞİLDİR VE OLMAMALI'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyeleri hakkındaki yolsuzluk soruşturmasına ilişkin, sürecin hukuk çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini belirten Mustafa Destici, “Şimdi İstanbul Belediyesi ile ilgili belediye başkanı başta olmak üzere çevresinde bulunan diğer birkaç ilçe belediye başkanı, yöneticilerle ilgili bir yolsuzluk soruşturması var. Biz ilk bu soruşturma başladı. Ben dedim ki öncelikle biz Büyük Birlik Partisi olarak her şeyi demokrasi ve hukuk içerisinde yürütülmesini sağlıyoruz. Demokrasi ve hukuktan kimse ayrılmamalı. Masumiyet karinesi öncelenmeli. Yani bir kişi mahkeme hakkında kesin kararı verene kadar kesin suçlu ilan edilemez. Elbette ki devlet bir yolsuzluk varsa, yargı, savcı, hakim, emniyet, elbette peşine düşecek. Buna sessiz mi kalacak? Kim yaparsa yapsın. Bu anlamda hiç kimse dokunulmaz değildir ve olmamalı. Burada da herkes hukuka saygılı olmak zorundadır. Hukukun verdiği kararı ilk dereceli mahkemelerin verdiği kararı beğenmezsen, kabul etmezsen yine mücadelenin hukuk vereceksin. Şimdi CHP Genel Başkanı tabanı başta olmak üzere tüm kesimleri sokağa çağırıyor. Protesto hakkı var mı? Eylem yapma hakkı vardır. Herkesin bunu yapma hakkı var mı? Ama gördüğünüz gibi iş artık demokratik hukuk içerisinde protesto ve eylem olmaktan çıkmıştır. Yüzleri maskeli öğrenci kılığındaki marjinal sol grupların üyeleri, terör örgütü uzantıları kaldırımlardaki taşları söküp polise atıyorlar. 6 polis yaralandı. Şehit Muhsin Başkanın yine bir sözünü hatırlatıyor. Yine benzer olaylar yaşandığında ne dedi? Devletin polisine, askerine hiç kimse kabadayılık yapamaz, taş atamaz, kurşun sıkamaz, kurşun sıkanın kafası koparır” dedi.
'CHP EYLEM YAPABİLİR AMA ARALARINA ASLA BU SOL MARJİNAL GRUPLARINI YER VERMEMELİ'
CHP’nin sokak çağrısına da değinen Destici, “Şimdi, olaylar maalesef istenmeyen noktalara doğru inmeye başladı. Şimdi burada bakın yine yüzleri kapalı bir grup yine böyle marjinal gruplar ne yaptı? Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye binasına girdi. Belediyenin camlarını, kapılarını yerle bir etti. Taşlarla kırdılar ve her türlü zararı da verdiler. Şimdi dolayısıyla da CHP eylem yapabilir, protesto edebilir. Ama arasına asla bu sol marjinal grupları, bu terör uzantılarını asla sokmamalı, bunlara yer vermemelidir. Yoksa onların isteğini yapmış olur, onların isteği nedir? Onların isteği, ülkeyi karıştırmak, milleti birbirine düşürmek ve Türkiye'yi zayıflatmaktır. Buna asla ve kata devlet müsaade etmemelidir ve verecektir. Herkesle hesabını buna göre yapsın. Ayağını denk alsın. Bakın bu süreçten başlamadan önce CHP’den bu cumhurbaşkanlığı adaylığı için önseçim gündeme geldiğinde şunu ifade ettim. Dedim ki daha seçime 3 sene gibi bir süre varken bu ön seçim neden yapılıyor? Çünkü ön seçimi ısrarla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı istedi. 2 sebebi vardır. Birincisi parti içindeki diğer rakiplerini ekarte etmek. İkincisi de belli ki bir takım soruşturmalarla karşılaşacağını kendisi biliyor. Neyle karşılaşacağını başına ne geleceğini yapandan daha iyi kimse bilemez. Onun için bütün bu süreçlere karşı bir an önce ön seçimi yapıp CHP’nin, Cumhurbaşkanı adaylığı zırhını giyerek bir dokunulmazlık elde etmeye çalışıyor dedi. Nitekim sonuç böyle oldu. Ama dediğim gibi önseçim de buna çare olmadı. Ama bir kere daha altını çizerek söylüyorum. Bütün bu süreçler hukuk ve demokrasi içerisinde yapılmalıdır. Bunun için hukuk ve demokrasiden hiç kimse ayrılmamalıdır” diye konuştu.