Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy’un açıklamalarına yanıt vererek, “Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’a yönelik açıklamasını esefle karşıladık” dedi.
Hasipoğlu konuya ilişkin yazılı açıklamasında, “Kıbrıs Türk halkının takdiri ile iki devletli çözümü savunarak seçilmiş ve doğal olarak da Kıbrıs Türk halkının görüşmeci misyonunu üstlenmiş Cumhurbaşkanı Tatar’la ilgili açıklama, ne yazık ki 15 Ekim Salı günü yapılacak gayrıresmi görüşme öncesi, itibar kastından başka bir amaç taşımamaktadır.” ifadelerini kullandı.
UBP Genel Sekreteri, “Bu açıklama, sadece Rum lidere koz vermekte ve 'Kıbrıs Türk liderin benim istediğim şartlarda federasyonu görüşmekten başka çaresi yok' algısını yaratmaktadır” diyerek, şunları kaydetti:
“CTP, saplantı haline getirdiği federal çözüm modelinin tedavülden kalktığını kabullenmekte zorlanıyor”
“Anavatan Türkiye ile birlikte resmi politika haline getirilen egemen eşitliğin kabulü ile ilgili diplomatik çaba, her geçen gün daha da ete kemiğe bürünen bir hal alırken, ana muhalefet CTP, saplantı haline getirdiği federal çözüm modelinin tedavülden kalktığını kabullenmekte zorlanmaktadır. CTP’yi ve Genel Sekreteri'ni, daha bir ay önce Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yapmış olduğu tarihi çağrıya bir kez daha kulak vermeye davet ediyoruz.
“Biz yıllarca federasyonu görüştük, bir kez olsun CTP de egemenliğimizi ve eşit statümüzü talep etsin… Ne kaybedersiniz?”
Hasipoğlu, “CTP ‘tek alternatifimiz federasyon’ diyerek ve egemenliğimizi talep etmeyerek aslında Rum lidere büyük bir konfor alanı yaratmaktadır” diyerek, “Kıbrıs Türk halkının, Rum tarafının keyfini bekleyecek ne zamanı ne de tahammülü artık vardır.” İfadelerini kullandı.
“Görüşme masalarında ömrünü tüketen halkımıza daha fazla hayal kırıklığı yaşatmak artık CTP’nin misyonu olmamalıdır” çağrısında bulunan Hasipoğlu, “Biz yıllarca federasyonu görüştük, bir kez olsun CTP de egemenliğimizi ve eşit statümüzü talep etsin… Talep ettiğimiz bizim var olan ve meşru bir hakkımız değil mi? Bir kez olsun uluslararası alanda biz de tek ses olalım! Ne kaybedersiniz ?” diye sordu.