Türkiye'nin komşusu Suriye’de HTŞ, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve beraberindeki muhaliflerin Beşşar Esed rejimini devirmesini İsrail’e alan açıldığını öne sürerek itibarsızlaştırmaya çalışanların kirli planları suya düştü.
İRAN VE İSRAİL'İN KİRLİ OYUNUNA CHP DE ORTAK OLDU
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar "Suriye’de yeni bir rejim sorunu var. Aşırılıkçılar Batı’yı kandırıyor" diyerek Suriye’deki yeni yönetimi hedef aldı. Muhalifler kazandıktan sonra rejimin İsrail ile görüştüğü deşifre oldu. Esad’ın Rusya’ya kaçarken askerî üslerin koordinatını İsrail’e verdiği ortaya çıktı.
Suriye’nin güneyinde çok sayıda yerleşim birimini işgal eden İsrail, yeni yönetimin eline geçmemesi için ülkenin bütün üslerini vurdu. Buna rağmen Türkiye’deki bir kesim, Suriye’de İsrail’e yol açıldığını öne sürdü. İsrail Dışişleri Bakanı Saar, Suriye’nin yeni yönetimini hedef aldı.
Türkiye’de Esed rejiminin düşmesini ve ülkede oluk oluk kan akıtan İran’ın çekilmek zorunla kalmasını hazmedemeyenler algı operasyonuna başladı.
"Aleviler katlediliyor" yalanını yayan bu kesimler, Şii mollaların ateşi körüklemesini, Esed kalıntısı Nusayrilerin Lazkiye başta olmak üzere birçok şehirde silahlanmasını ve 60’ın üzerinde Sünni'yi katletmesini ise görmezden geldi.
CHP'LİLER ALGI PEŞİNDE
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esad kalıntılarının algısını yayarak "Lazkiye’de bir saldırı, soykırım endişesi var. Burada silahlı kuvvetlerimiz eğer Suriye’de bir varlık gösteriyorsa bu varlığı en çok da Lazkiye’deki Arap Alevilerine karşı o Selefi grupların yapabileceği saldırılar noktasında sadece o bir kravatlıya bir şey söyleyerek değil, gerçekten gerekli tedbirleri alarak yapmaları lazım" açıklamasını yaptı.
CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş da "Suriye halkı, sözde devrimi kabullenmiyor" dedi. Esad’ın geçmişte yaptığı insanlık dışı işkencelere dair tek kelime etmeyen Yarkadaş, direğe bağlanarak etkisiz hâle getirilen bir Şebbiha militanının görüntüsünü paylaşarak "Suriye halkının, mezar yakan bu katillerin eline bırakılmaması gerekiyor. Golani’nin uyduruk kravatı, Suriye halkının boğazına geçirilen bir idam urganına dönüşüyor" ifadesini kullandı.
Kayıtlardaki kişinin ise onlarca sivilin canını yakan eli kanlı bir katil olduğu belirlendi.
UCUZ PROPAGANDA
Rusya Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz, Suriye’de İran ve İsrail’in çıkar birlikteliği olduğunu kaydetti. Suriye halkının iradesine karşı her iki ülkenin de bütün güçleri ile mücadele ettiğini kaydeden Prof. Yılmaz, "İsrail, devrimi daha ilk merhalede boğmak için ülkeyi karadan işgal etti. İran ise zaten 2012’den bu yana resmî işgal gücü idi. Ama Suriye halkı 14 yıllık büyük direnişin ardından özgürlüğü tattı. Türkiye’de yürütülen ‘Bu işten İsrail kazançlı çıktı söylemi’ ucuz bir propaganda. Bu halkın iradesi dışında hesap yapan tüm ülkeler ve odaklar kaybetti. İsrail ve İran hem Lazkiye hem de PKK hattında çıkacak karmaşadan umut bekliyor. İran’ı söküp atan irade İsrail’i de o topraklardan çıkarır. Kısa sürede İsrail, işgal ettiği Suriye topraklarının tamamından çekilecek. Şayet PKK belası da def edilirse Suriye beş seneye kalmaz ayağa kalkar. Bu noktada Türkiye’nin rolü çok belirleyici. Diğer aktörler gibi menfaat odaklı değil insan merkezli yürüttüğümüz politikaların meyvesini fazlasıyla toplayacağız.
HESABINI SORMA VAKTİ
İsrail HTŞ’ye bir güç gösterisi yaptı. Diğer yandan Esed’in verdiği koordinatlarla tüm askerî altyapıyı vurdu. Ancak bunlar kısa sürede telafi edilir. Türkiye’de bazı çevreler maalesef Suriye’nin işkenceci, zalim ve hırsız yöneticilerini koruma görevi üstlendi. Bu devrim ağır acıların ardından geldi. Devrimlerin kendi dinamikleri vardır. Şimdi 60 yıllık cinayet, vurgun ve ihlallerin hesabını sorma vakti. Devrimciler için bu çok doğal bir hak. Elbette evrensel hukuk kaideleri kapsamında bu hesap sorulmalı. Şimdiye kadar bu konuda ciddi sıkıntı görülmüyor. Tersine propaganda ile katiller, suçlular korunmaya çalışıyor. Şu an en büyük risk silahlı Nusayrilerin tehdit alanındaki Bayır Bucak Türkmen bölgesinde. Katliam söylemlerini en fazla PKK ve benzeri diğer terör yapılarının yaydığını görüyoruz. Çünkü umutları orada kopacak bir fırtınada. Suriye halkı kendi geleceğini belirleme hakkını elde etti. Bunu sabote edenler ve Esad diktasını destekleyenler kaybetti. Bu panik bu kayıptan kaynaklı" dedi.