İsveç basınının önde gelen gazetelerinden bir olan Expressen isimli gazetede yer alan "Trump bizi Türkiye’ye daha fazla muhtaç edebilir’’ başlıklı yazıda Türkiye’nin izlediği dış politika övüldü.
Türkiye’nin Rusya ile iyi ilişkileri olmasına rağmen Ukrayna’yı ihmal etmediği ve Kiev yönetimini güçlü bir şekilde desteklediğine de vurgu yapıldı
İŞTE İSVEÇ BASININDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI ÖVGÜSÜ!
Expressen isimli gazetede şu ifadelere yer verildi:
Türkiye, diğer Avrupa ülkelerinin aksine, Ukrayna'yı açıkça desteklerken Rusya'ya kapıyı açık tutmaya devam ediyor.
Üç yıl süren savaş boyunca Ankara ve Moskova iyi ilişkilerini sürdürdü. Batılı ülkeler doğudaki bu büyük ülkeye ağır yaptırımlar uygularken, Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret akmaya devam ediyor.
Bütün bunlar Batı'da “Erdoğan Türkiye'si taraf mı değiştiriyor?” tartışmalarına yol açtı. Zaman zaman Erdoğan ve Putin neredeyse bir ' dostluk' ilişkisi içindeymiş gibi gösteriliyor. 2019'da ikilinin Moskova'da birlikte dondurma yerken çekilen ve aynı güneş gözlüklerini taktıkları görüntüler bunu en iyi şekilde sembolize ediyor.
ULUSAL ÇIKAR VURGUSU!
Ancak durum o kadar basit değil. Avrupa'nın geri kalanının aksine Türkiye Rusya'ya kapıyı açık tutmaya devam ederken, Ukrayna'yı da desteklemeye devam ediyor. Türk hükümeti Rusya'nın saldırgan tutumunu defalarca kınadı ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan Ukrayna'nın NATO üyeliğinin kapısını 2023 gibi erken bir tarihte açtı. Ayrıca Türk sanayisi Ukrayna'ya büyük miktarlarda silah ihraç ediyor ve İstanbul Boğazı'nı savaş gemilerine kapatarak özellikle Akdeniz donanmasını güçlendirmekte zorlanan Rusya'yı cezalandırıyor.
Bu değişken tutumu anlamak ilk başta zor görünebilir. Ancak Erdoğan'ın Türkiye'ye yönelik hedefleri ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen çıkar anlayışı göz önüne alınırsa aslında son derece mantıklı.
RUSYA-UKRAYNA KRİZİNDE ANKARA ETKİSİ
Savaş başladıktan sadece birkaç hafta sonra hükümet, Rusya-Ukrayna müzakerelerini başlatma çabalarını başlattı ve bu çabalar kısa sürede meyvesini verdi. Rusya ve Ukrayna heyetleri, Başkan Trump'ın Riyad'da yaptığı anlaşmalardan uzakta, mermer ve Venedik camından yapılmış devasa bir eser olan eski bir Osmanlı sarayı olan Dolmabahçe Sarayı'nda yüz yüze görüştüler.
Görüşmelerin barışla sonuçlanmadığı aşikâr, ancak Rusya'nın Ukrayna'nın Karadeniz üzerinden buğday ihracatına devam etmesine izin vermesiyle sonuçlandı. Bu Erdoğan için hem usta bir diplomat olduğunu kanıtladığı hem de özellikle Afrika ülkeleri için önemli olan buğday ihracatını yeniden başlattığı için çifte zafer oldu.
Her ne kadar anlaşma sadece bir yıl sürmüş olsa da, Türkiye'nin hala anlaşmazlığın önemli bir tarafı olarak görüldüğü açıktır. Bu yıl Şubat ayında, Rusya ve ABD'nin Suudi Arabistan'da görüşmeler için bir araya geldiği gün, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy yağmurlu bir havada Erdoğan'ı ziyaret etmek üzere Ankara'ya gitmişti. Bundan bir hafta sonra da bir sonraki Rusya-ABD toplantısının İstanbul'da yapılacağı duyuruldu.