Tamamen anti küreselci bir propaganda yürüten Trump, daha ilk haftadan buna yönelik imzalar atmaya başladı. Aynı gün içersinde Abd’yi hem Paris İklim Anlaşmasından hem de DSÖ’den çekti. Özellikle en büyük destekçisi, dünyanın en zengin adamı Elon Musk’ın direkt Almanya ve İngiltere’nin iç işlerine karışma yönündeki tutumu, başkanın AB ve NATO ülkelerinden beklentileri, Avrupalı liderlerin de bu durumları görmezden gelmemesini gündeme getirdi. 1963 Elysee Antlaşmasının 62. Yıldönümünde Paris’te bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scolz Trump’ın başkanlığı için gayet sert açıklamalarda bulundular. Macron Avrupanın, çıkarlarını değerleri ve araçlarıyla savunacağını, sürece birlik, hırs, cesaret ve bağımsızlık ile cevap vereceğini söylerken, Scholz daha da ileri giderek Trump’ın başkanlığının Avrupa için bir meydan okuma olacağını söyledi.
35 Trilyon dolardan fazla borç yüküyle ve devamlı borçlanma limitlerinin Federal Devlette kapanma tehdidi ile arttırıldığı bir yönetimi devralan Trump, Abd’nin sırtındaki ekonomik kamburları atmakta kararlı. Peki Avrupa’dan ne bekliyor. Abd’nin ayakta kalmasının tek yolu dünya üzerinde doların rezerv para olarak gücünü koruması ve Avrupa Pazarı’nın bu konuda köstek olmaması. Dünyanın %70’i denizlerle kaplı, Nüfusun %80’i bu denizlerin kenarında yaşıyor ve ticaretin %90’ı bu denizlerde taşınıyor. Onun üzerinde uçak gemisi filosu bulunan Abd, bu korkunç deniz gücü ile ne Abd topraklarını koruyor ne de Amerikalıları, sadece ve sadece doları koruyor. Peki bu sırada Atlantiğin diğer kıyısı ne yapıyor? Yılda 200 milyar Eurodan fazla dış ticaret fazlası veren Almanya, veya dünyanın en büyük ekonomilerinden Fransa ve İtalya, zengin İskandinav ülkeleri kendi aralarında gümrüksüz ticaretlerini sürdürürken Abd mallarına yüksek vergiler uyguluyorlar ve kazandıklarını kendi milletlerinin refahı ve sosyal hayatları için kullanırken, ne uluslararası kuruluşlara ne Nato’ya Abd kadar destek olmuyorlar. Trump’ ın ilk şartı, Nato ya üye olan ülkelerin GSMH larının en az %5’inin savunma bütçeleri için harcamaları. Doğu Avrupa’da Rus tehdidiyle bir savaş sürerken, Avrupa Rus radikallerin işgal tehditleri altındayken, konfor alanını terk etmeyen Avrupa artık Abd için bir müttefik değil, ders alması gereken yaramaz bir çocuk olarak görülüyor. Abd ya Avrupa pazarına daha fazla girmek istiyor ya da Avrupa ekonomisini dize getirmeyi.
Tabii bazı Avrupa Devletleri, köklü devlet yapılarıyla ters düşen kötü yönetimlerle darbe üstüne darbe yerken, bunların telafisi için yeni planlar yapıp yeni oyunlar kurmak istiyor. Bunların başında da Fransa geliyor. Sömürü altında tuttuğu, doğal kaynaklarını tamamen kullandığı Afrika ülkelerinden birbiri ardına kovuluyor. Trans Sahra ile birleşecek Kuzey Afrika Otoyolu Projesinin ihalelerinde Fransız firmaları hiçbir başarı gösteremeyince, benim kazanamadığım yerde hiçkimse kazanmasın düşüncesiyle Libya’nın parçalanma sürecini başlattı. Şimdi benzer bir oyunu Doğu Akdeniz’de de oynamak istiyor. Bu oyunde kendine seçtiği piyon da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi.
Yunanistan ve İtalya 9 Haziran 2020 de İyon Denizi için deniz yetki alanları konusunda bir anlaşma imzaladı. AB’de ortağı olan İtalya ile ilişkilerini bozmak istemeyen Yunanistan, bırakın Ege Denizi’nde 6 mili 12 mile çıkartma tehditlerini, adaların deniz yetki alanı yoktur diye bir anlaşmaya imza koyup üstüne bunu Birleşmiş Milletlerde onaylattı. Yıllardır savunduğu Sevilla haritasını kendi eliyle büyük bir diplomasi fiyaskosuyla yok saymış oldu. Bu hata, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs çevresinde kendi kıta sahanlığının tartışmasız Birleşmiş Milletler nezninde hak sahipliğini pekiştirdi. Türkiye gaz arama çalışmalarıyla, Mavi Vatan’da büyük rezervlere ulaştı. Tabii bu birçok devletin iştahını kabarttı zira Yunanistan ve GKRY’nin Türkiye gibi kendi sondaj çalışmalarını yürütecek teknik alt yapısı olmadığı için, Kıbrıs Adası’nın güneyinde büyük firmalarla sondaj çalışmaları için anlaşmalar yaptılar. Fransa burada da umduğu başarıyı sağlayamadı. GKRY sözde münhasır ekonomik bölgesini 12 parsele böldü. Bu parsellerin beş tanesi Türkiye Cumhuriyeti münhasır ekonomik bölgesiyle bir kısım çakışmasına rağmen yabancı firmalarla anlaşmalar imzalamaktan çekinmediler. Fransız Total 12 parselin sadece iki tanesinde sondaj anlaşması imzalayabildi üstelik İtalyan Eni ile beraber ve bunlardan biri Türkiye Cumhuriyeti münhasır ekonomik bölgesi ile çakışıyor. Eni’nin 6, Güney Kore’li Kogas’ın üç parselde sondaj anlaşması bulunuyor. Ayrıca GKRY farklı parsellerde farklı firmalarla da anlaşmalar imzaladı.
Suriye’de PKK/YPG ye her türlü silah, lojistik ve eğitim desteği sağlayan hatta Lafarge’nin Suriye’deki beton fabrikalarını bu terör örgütlerinin kullanımına açan Fransa, Suriye’de de umduğunu alamama yolunda hızla ilerliyor. Bütün bu kayıpların sesi Doğu Akdeniz’den gelsin diye elinden geleni yapıyor. İlk sondaj çalışmasına Türkiye MEB i ile çakışan 5. Parselde başlayan Exxon Mobil, Fransa’nın aksine Türkiye MEB’i ile çakışmayan bölgede sondaja başladığını açıklayarak Fransa’nın bu konudaki ilk umutlarını suya düşürmüş oldu, zira Türkiye ve ABD’nin karşı karşıya geleceğini umuyordu. Son gelişmelerden sonra Fransa’nın umduğunun tam aksine artık ABD-Fransa çekişmesi, Doğu Akdeniz’de başlamak üzere. Suriye ve Doğu Akdeniz’de tıpkı Afrika’da olduğu gibi başarısız olan Fransa, kendi kazanmadığı yerde çatışma ortamı ile kimse kazanmasın diye elinden geleni yapıyor. Trump yönetimi ile paralel ilerleyen Türkiye, Doğu Akdeniz’de artık bölgesel değil kıtasal bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Son bir haftadır yaşanan gelişmeler birçok AB ülkesindeki paniği su üstüne çıkardı. Görünen Fransa Trump yönetimi ile mücadelesinin ilk fitilini Kıbrıs’da ateşlemek istiyor ama bukadar çok mağlubiyetin ardından maalesef hala şunu düşünmüyor.
Bütün dünyayı hayrete düşüren Türk Savunma sanayinin endüstriyel ve teknolojik gelişimi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1938’den beri en iyi dış politika diplomasisini yürüttüğü ve bu konudaki başarılı ismi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan.
Bir isim, AB-ABD restleşmesinde bütün dengeleri değiştiriyor...