İşte Ali Rıza Demircan'ın "80 yaşında 'Hafız Kal' yarışmasına girmek" başlıklı yazısı;
Aslında hayat imtihandır/denemedir. Ergenlik çağından ölüm gelinceye dek deneme… Çünkü Rabbimiz bizi denemeye uğratmak ve başarılı olanlarımızı rızası ve cennetleri ile ödüllendirmek ve imtihan gerçeğini kabul etmeyip başına buyruk yaşayanları da cehennemle cezalandırmak için yaratmıştır.
HAYATIN BÜTÜNÜNDEN İMTİHAN
İmtihan, bize verilen hayat nimetinden; düşünce, ilim, sanat, tasarım yeteneğinden; yararlandığımız maddi ve manevi rızıklardan ve de İslam’ın omurgasını oluşturan Kur’ân’da yer alan emirler ve yasaklardan yapılmaktadır.
Bu arada doğrudan veya hatalarımız sebebiyle uğratılacağımız trafik kazaları, hastalık, iflas ve yakınların ölümü ve getirildiğimiz görevler vs. de birer imtihan sorusu olacaktır.
Bu konu da bize ışık tutacak ayetler çok, bir tanesin sunmakla yetinelim:
“ Her can mutlaka ölümü tadacaktır. Allah yolunda olmasa da, mutlaka ölecektir. Biz sizi, yeteneklerinizi açığa çıkarmak ve olgunluk mertebelerinde yücelmenizi sağlamak üzere bazen hastalık, fakirlik, deprem gibi kötülük olarak bildiğiniz şeylerle ve bazen de sıhhat, zenginlik, güç, başarı gibi iyilik olarak bildiğiniz şeylerle sınayarak imtihan ediyoruz. Bu dünyada kısacık bir hayat yaşayacak ve sonunda, yaptıklarınızın karşılığını görmek üzere Bize döneceksiniz.” (Enbiya 21)
KUR’ÂN ALLAH’IN KİTABIDIR
Kur’ân, Allah’ın son elçisi olarak seçip görevlendirdiği Hz. Muhammed’e 23 senelik süreçte parça parça indirdiği bir kitaptır. Kur’ân irili ufaklı 114 bölümden (sûre) oluşur. Bu bölümler 6200 küsür kısa ve uzun cümleler (ayetler) içerir. Kur’ân’ın muhtevası ise pek geniştir.
Kur’ân anlaşılması, uygulanması ve insan hayatına hakim olması için okunması gereken bir kitaptır, onu yalnızca ezberlemenin pek bir anlamı yoktur.
KUR’ÂN ZALİMLERCE DIŞLANDI
Kur’ân’ın aşıladığı istiklal ruhu ile kazanılan İstiklal savaşından sonra bir avuç kadro tarafından yapılan korkutucu kanlı devrimlerden sonra Kur’ân’ın toplum hayatını yönlendiren itikadî, siyasî, hukukî, iktisadî ve eğitime ilişkin kuralları dışlanmıştır.
1921 Anayasası çiğnenerek yapılan devrimlerle Kur’ân’ın içeriğine yönelmek anayasal suç halinde getirilmiştir. Yüz yıldır devlet eliyle sürdürülen jakoben laiklikle Kur’ân’ı hayattan dışlama devam etmektedir.
Milletimiz, içeriği yasaklanan Kur’ân’ın lafzına yönelerek onu ezberleyen on binlerce hafız yetiştirmiştir. Ama artık bu anlamadan ezberleme ameliyesi, Kur’an’ın inşa etmek istediği toplum düzenini oluşturma ile gayelendirilmelidir.
HAFIZ OLMAK NE DEMEK?
Hafız olmak, Allah’ın kitabı olan Kur’ân’ın orijinal Arapça metnini baştan sona ezberlemektir
Bendeniz Ali Rıza Demircan rahmetli anacağımın ihlaslı gayreti ve hafızlık hocam Necati Hutoğlu’nun samimi ilgisi sonucu 12-13 yaşlarında yani 1958’ de hafızlığımı tamamladım.
Hafızlık benim temel yönlendiricim olmuştur. Bu gün 20 cilt eseri, binlerce konferansı, seminer ve vaazı olan hocalığımın temelinde hafızlığım vardır.
Kur’ân’ın yalnızca lafzı ile değil, muhtevası ile de yoğrulduğum için hafızlığımı 68 yıldır koruyabildim.
HAFIZLIK BELGEM YOKTU
Hafızdım ama resmi belgem yoktu. İstanbul Süleymaniye Camii İmam Hatibi iken 1976 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında hafızlık imtihanına girerek pekiyi derece ile diploma aldım. Aradan elli yıl geçti.
“HAFIZ KAL” YARIŞMASI
Diyanet İşleri Başkanlığı hayırlı bir teşebbüste bulunarak Türkiye genelinde Hafız Kal diye bir çalışma başlattı; ödüllü bir yarışma düzenledi. Gaye, hafızlık yapmış kişilerin hafızlığını korumalarını sağlamak…
Hafız olmak bir ölçüde kolay da hafız kalmak zordur. İman, ihlas ve sabır gerek. Üzülerek ifade edelim pek çok hafızımız da hafızlığını koruyamamıştır.
HAFIZ VALİMİZ
Bu Hafız Kal imtihanı/ yarışması’na giren 41 yıllık hafız Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’nin 2024 yılı Türkiye birincisi olması bayağı ilgi görmüş, hafızlığın korunması yolunda teşvik edici olmuştu.
SEKSENE GİRDİM/SARIYER MÜFTÜLÜĞÜNE GİTTİM
Yaşım seksene girdi. Şöyle böyle ülke düzeyinde bilinirliliğimiz de var.
Bu Hafız Kal yarışmasına girmenin ve bu vesile ile hafızlığın Kur’ân insanı ve toplumunun inşası için aracı kılınması gereğine bir kez daha dikkat çekmenin faydalı olacağını düşündüm,
Sarıyer Müftülüğünde tek katılımcı olarak imtihana girdim. KEHF, ZÜMER VE TALAK surelerinden, istenen yerleri, anlama da vurgu yaparak bir sürçme ile eksiksiz okudum.
Ciddi bir imtihan oldu. Amacım bilindiği için çocuğumuz-torunumuz yaşındaki imtihan heyetinden gerekli saygıyı gördük ve okunan yerlerle ilgili verimli bir Kur’ân sohbeti de yapıldı.
Sıra İl müftülüğü imtihanın da.
Hulasa hafızlığımı koruyabildiğin için Rabbime hamd ediyorum:
D.İ. Başkanlığını tebrik ediyor, mutlaka ve mutlaka meal yarışması yapmasını rica ediyor, birincilik ödülünü şahsen vermeye talip olduğumu arzediyorum
ALİ RIZA DEMİRCAN KİMDİR?
1945 yılında İstanbul Kasımpaşa’da doğdu. Aslen Rizelidir. Küçük yaşlarda Kur’an eğitimine başladı ve Kur’an hafızı oldu. Bir süre özel olarak Arapça, Tefsir ve Hadis dersleri aldı. İlkokulu dışardan bitirdi. 1969 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’ni birincilikle bitirdi. Aynı yıl İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü yine birincilikle kazandı. 1970-1982 yılları arasında Süleymaniye Camiinde İmam-Hatiplik yaptı.
1976-1978 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Haseki Eğitim Merkezi’nde ihtisas yaptı.Emekli olduktan sonra seminer ve konferanslarla birikimlerini aktarmayı sürdürüyor.
