Haber7-ÖZEL
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite geçiş tartışmaları devam ederken Odatv'den dikkat çeken bir hamle geldi. Odatv, giriştiği algı operasyonuyla dikkatleri dağıtmaya çalıştı.
"CUMHURBAŞKANLIĞI ARŞİVİ" İFADESİYLE ALGI OPERASYONU
İmamoğlu'nun diplomasına ilişkin "Günlerce yazıldı, çizildi... Odatv Cumhurbaşkanlığı Arşivi'ne girdi... Diploma polemiğini bitiren belge" başlıklı bir haber yayınlayan Odatv, alakasız bir evrak ile İmamoğlu'nu aklamaya çalıştı.
Odatv, KKTC Cumhurbaşkanlığı arşivinden aldığı evrakları "Cumhurbaşkanlığı Arşivi belgesi" gibi sunarak algı operasyonu yaptı. Odatv'nin söz konusu haberin başlığında kullandığı ifadenin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'nı ima eder şekilde kullanılması, okuyucuların dikkatinden kaçmazken konuyu manipüle etme çabası olarak algılandı.
Türkiye'de yetkili makamlar henüz bir açıklama yapmazken KKTC'den alelacele bulunan bir evrakın delil gibi sunulması, gerçeklerin örtbas edilmesine yönelik şüpheleri artırdı.
YÖK'ÜN TANIMADIĞI ÜNİVERSİTEYİ 'TANITMA' ÇABASI
Ekrem İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılı, Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanınmadığı bir dönemdi.
Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK tarafından resmen tanınması, 1993 yılında gerçekleşmiş bir olayken haberde, sanki 1990 yılında YÖK'ün bu üniversiteyi tanımış olduğu izlenimi oluşturarak gerçeği çarpıtması dikkat çekti.
KKTC'NİN EVRAKIYLA ÖRTBAS ETME GİRİŞİMİ
Türkiye'deki resmi kurumlar, İmamoğlu'nun diploması konusunda sessizliğini korurken, KKTC’den getirilen evraklar ile kamuoyunun dikkati dağıtılmaya çalışılıyor. Ancak, YÖK ve İstanbul Üniversitesi gibi Türkiye'nin yetkili kurumlarından gelen net bir bilgi olmadan, KKTC kaynaklı evrakların ne kadar geçerli olduğu tartışma konusu...
CEVABINI BEKLEYEN SORULAR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, YÖK ve İstanbul Üniversitesi'nin cevabını vermesi gereken sorular ise hâlâ gündemdeki yerini koruyor.
Kamuoyu, şu soruların cevabını bekliyor:
1990 yılında yatay geçişler hangi mevzuata dayanılarak gerçekleşiyordu?
Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi gibi bir okula geçiş mümkün müydü?
Denkliği olmayan bir üniversiteden yüksek puanlı bir üniversiteye geçiş için nasıl bir çerçeve çizilmişti?
Yatay geçiş süreci, tüm öğrencilere eşit fırsatlar sunan bir sistem miydi, yoksa belirli kişiler için avantaj sağlanan özel bir durum mu söz konusuydu?
O dönem yatay geçiş yapan başka öğrenciler oldu mu?
İstanbul Üniversitesi’ne bu tür yatay geçişlerle gelen öğrencilerin mezuniyet süreçleri nasıl ilerledi?
Bu şekilde mezun olanların sayısı ne kadardı ve bu mezuniyetler hangi kriterlere dayanıyordu?
İmamoğlu, 891 bin kişinin hakkına nasıl geçti? Kitapçıklar ortaya çıktı
İmamoğlu’nun üniversiteye geçişindeki belirsizliklerle ilgili gözler YÖK ve İÜ’de
