![İsrail'de filmlere konu olacak paranoya: Boyama kitabına terör gözaltısı!](https://www.aktifhaberkibris.com/files/uploads/news/default/israil-de-filmlere-konu-olacak-paranoya-boyama-kitabina-teror-gozaltisi.webp)
HABER7
İsrail’in Filistinlilere yönelik baskısı artarken, Doğu Kudüs’te “ terör” iddiasıyla yapılan polis baskınının altından filmlere konu olacak paranoya çıktı. Filistin’in bağımsızlığına yönelik her türlü çağrıyı “terör suçu” sayan İsrail yönetimi, yıllardır uyguladığı baskı ve sansürü şimdi de kitapçılara yöneltti.
İsrail polisi, Doğu Kudüs’te bulunan Muna Kütüphanesi’ne baskın düzenleyerek Ahmed Muna ve Mahmud Muna isimli iki Filistinli kardeşi gözaltına aldı. İsrail makamları, baskına gerekçe olarak “terörü kışkırtan” içeriklerin satılmasını gösterdi. Kardeşlerin serbest bırakılmasına karar verilse de 20 gün boyunca kütüphanelerinden uzaklaştırıldıkları açıklandı.
İsrail polisi yaptığı açıklamada, “David Bölgesi dedektifleri, kışkırtıcı içeriklerin satışının yapıldığı kitapçılara operasyon düzenledi. Aramalarda Filistin milliyetçisi nitelikte çok sayıda kışkırtıcı materyal ele geçirildi” ifadelerini kullandı. Ancak İsrail makamlarının hangi kitapların yasadışı olduğuna dair detay vermemesi dikkat çekti.
İKİ KELİMELİK KORKU: NEHİRDEN DENİZE
Baskına konu olan eserin ise bir boyama kitabı olduğu ortaya çıktı.
İsrail polisinin kitapçıda el koyduğu boyama kitabında “Nehirden Denize” kelimelerinin yer alması “terör” suçuyla ilişkilendirildi.
İsrail merkezli Ynet’in haberine göre, gözaltına alınan Ahmed ve Mahmud Muna, yalnızca mağazada çalıştıklarını, kitapların ithalatından ve seçiminden sorumlu olmadıklarını belirtirken İsrail mahkemesi de “Nehirden Denize” ifadesinin yer aldığı boyama kitabının suç teşkil edebileceğini kararlaştırdı.
Davaya bakan Kudüs Bölge Mahkemesi Hakimi Eli Abarbanel, gözaltı işleminin “terör örgütüyle özdeşleşme ve kışkırtıcı içerik barındırma” suçlamalarıyla yapıldığını savundu.
İsrail’in, “Nehirden Denize” gibi bir ifadeyi bile terörle ilişkilendirmesi, Filistinlilere ifade ve fikir hürriyeti dahi tanınmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
KÜLTÜREL SOYKIRIMIN YANSIMASI
Filistin tarihini ve edebiyatını sistematik şekilde yok etmek için her yolu deneyen işgalci İsrail makamlarının yıllardır kütüphaneleri kapattığı, kitapları toplattığı, yazarlar ve yayıncılara karşı hukuku sopa olarak kullandığı biliniyor.
Basın, fikir ve ifade hürriyetine yönelik araştırma yapan Batılı kuruluşlar ise basına İsrail’i Türkiye’den daha özgürlükçü ülke olarak yansıtıyor. |