BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsviçre’nin Cenevre kentinde bir basın toplantısı düzenleyerek, işgal altındaki Filistin topraklarındaki son duruma ilişkin bilgi verdi.
"SONU GELMEYEN BİR KABUS HALİNE GELDİ"
Lazzarini, “Savaş neredeyse birinci yılına girecek ve durum sonu gelmeyen bir kabus haline geldi ve yaşanmaz bir durum ortaya çıktı. İnsanlar günlük bazda hastalık, ölüm ve açlıkla karşı karşıya. Çöpler dağ gibi birikiyor ve kanalizasyon suları her bir yanda sokaklara sızıyor. Aileler ve çocuklar bu kanalizasyon sularının içinde yaşıyor ve sağlık koşulları korkunç durumda. Çocuk felcinin bu kadar hızlı bir şekilde yeniden ortaya çıkmasının nedeni de bu” dedi.
"GAZZE'DEKİ GENÇLER DAHA İYİ BIR GELECEĞE İLİŞKİN İNANÇLARINI KAYBEDİYORLAR"
Lazzarini, Gazze halkının Gazze topraklarının yüzde 10’u kadarlık bir bölgeye sıkıştığını ve son bir yıldır asla ulaşılamayan güvenli bir yer arayışıyla sürekli hareket halinde olduğunu belirtti. Birinci yılına girmek üzere olan savaşta çok sayıda kişinin de halen rehin olduğunu ve ailelerinin korkunç bir belirsizlik içerisinde olduğunu vurgulayan Lazzarini, savaşta en fazla acı çekenlerin ise çocuklar olduğunu ifade etti. Lazzarini, “Gazze’de her iki kişiden biri 18 yaşın altında. Bunlar, çok derin ve travmatik tecrübelere maruz kaldılar ve daha iyi bir geleceğe ilişkin inançlarını kaybediyorlar. Bugün, 620 binden fazlası yıkıntılar içerisinde yaşıyor ve derin bir travma ile karşı karşıya bulunuyorlar. Üye devletlere ve partnerlerimize, Gazze Şeridi’ndeki hayat kurtarma faaliyetlerinin ötesinde eğitimi kollektif bir öncelik haline getirmemiz talebini ilettim” ifadelerini kullandı. UNRWA Genel Komiseri, Gazze’de çocukların tekrar eğitim hayatına dönebilmeleri gerektiğini söyledi.
"BATI ŞERİA'DA SESSİZ BİR TRAJEDİ YAŞANIYOR"
Batı Şeria’da da sessiz bir trajedi yaşandığını vurgulayan Lazzarini, burada gerçekleştirilen her güvenlik operasyonunun altyapıya verilen büyük zararlar ile sonuçlandığını ve bunun da Batı Şeria’da yaşayan nüfusun toplu olarak cezalandırılması manasına geldiğini ifade etti. Savaşın Lübnan’a yayılmasının endişeye neden olduğunu ifade eden Lazzarini, UNRWA’nın Lübnan’da 9 farklı noktada 3 bin 500 kişiye barınma sağladığını ve tesislerin Filistinli mültecilerin yanı sıra Suriyeli mülteciler ve Lübnan’ın güney bölgelerinden kaçan Lübnanlı mültecilere de açıldığını ifade etti.
“İSRAİL, UNRWA’YI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETMEYİ AMAÇLIYOR”
UNRWA’nın devamlı saldırı altında olduğunu ve kuruluşun 223 çalışanının Gazze’de öldürüldüğünü vurgulayan Lazzarini, “Tesislerimizin üçte ikisi hasar gördü veya yok edildi. Genel olarak işgal altındaki Filistin topraklarında alanımızın daraldığını da hissedebiliyoruz. İsrail Parlamentosunda yasama çalışmalarını görüyorsunuz. Milletvekilleri, UNRWA’yı Doğu Kudüs’teki binalarından çıkarmayı, sahip olduğu ayrıcalıkları ilga etmeyi ve kuruluşu bir terör örgütü olarak ilan etmeyi amaçlıyorlar, ki bu kesinlikle akılalmaz bir adım olur. BM Genel Kurulu tarafından yetkilendirilmiş bir BM ajansını, BM’ye üye olan bir devletin terör örgütü olarak ilan etmeye karar vermesi akılalmaz bir durum olur. Bu, UNRWA’nın çok ötesine geçer ve örneği görülmemiş bir durum ortaya çıkarır” dedi.
İsrail’in hedeflediği şeyin UNRWA’nın tarafsızlığını sorgulamak olmadığını vurgulayan Lazzarini, İsrailli politikacıların buradaki amacının siyasi kazanımlar elde etmek amacıyla Filistinlilerin mülteci statüsünden çıkarılmalarını sağlamak olduğunu belirtti.
ÜST DÜZEY HAMAS LİDERİNİN NASIL OLUP DA UNRWA’DA ÇALIŞTIĞI SORULDU
Basın konferansında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Lazzarini, Lübnan’da El-Buss Mülteci Kampı’na yapılan bir hava saldırısında aile üyeleriyle birlikte hayatını kaybeden üst düzey bir Hamas liderinin nasıl UNRWA dahilinde çalıştığına ilişkin soruya cevap verdi. Lazzarini, kendilerine bilgi verilmesinin ardından hemen adım atılarak söz konusu çalışanın ücretsiz izne ayrıldığını ve aleyhinde soruşturma açıldığını söyledi. Lazzarini, “Biz bir insani kalkınma ajansı olarak polis kapasitesine ve istihbarat servislerine sahip değiliz. Fakat yapabildiğimiz şey, isimleri paylaşmak. İsimleri paylaşıyoruz. Şu anda gündeme getirdiğiniz meselenin en iyi bilindiği yerin Beyrut olması gerekir ve oradaki tüm büyükelçilikler, yetkililer ve gruplar söz konusu kişinin idari izne tabi tutularak görevden uzaklaştırıldığını ve soruşturma altında olduğunu biliyordu. Eğer bu herkes tarafından bilinen bir meseleyse bize niçin hiç kimse bu konuda bilgi vermedi? Bugün bu mesele oldukça net görünüyor, fakat dün öyle değildi” dedi.
