“Olası kast ile ölüme sebebiyet verme suçunun unsurları oluştu”

Esendağlı İsias Otel bilirkişi raporunu değerlendirdi

“Olası kast ile ölüme sebebiyet verme suçunun unsurları oluştu”
31-10-2024 18:02

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, “İsias Otel bilirkişi raporu olgularını değerlendiren hukukçularımız ve danışman ceza hukuku uzmanları ‘sanığın eyleminin sonucunda ciddi bir zarar oluşabileceğini öngörmesi ve bu olasılığı kabul etmesine rağmen eylemi gerçekleştirmesi durumu’ olarak tanımlanan olası kast ile ölüme sebebiyet verme suçunun unsurlarının oluştuğu kanaatine varmışlardır.” dedi. 

Esendağlı, bilirkişi raporuna göre, bina sahibi ve müteahhit Ahmet Bozkurt’un İsias Otel’in sahibi olarak, projeye ve mevzuata aykırı inşaat süreçlerinden ve kaçak kat eklemelerinden doğrudan sorumlu olduğunu vurgulayarak, davadaki tüm sanıklara sorumluluk addedildiğini kaydetti.  

Esendağlı, İsias Otel sanıkları ve Belediyedeki kamu görevlilerinin normal koşullarda otel olarak inşası tamamlanamayacak ve hizmete açılamayacak bir binayı, hile ve sahtekarlık teşkil edecek şekilde ruhsatlandırarak ve kamunun kullanımına açtığının bilirkişi raporunda yer aldığını kaydetti. 

Sanıkların işledikleri suçun hukuki nitelemesinin yapılmasında bilirkişi raporunda yer alan bulguların esas alınacağına dikkat çeken Hasan Esendağlı, özellikle yapı ruhsatı ve yapı kullanım belgesinin, sanıkların kusurları ile binanın yıkılma sebepleri arasındaki sebep sonuç ilişkisi bakımından taşıdığı önemin çok bariz olduğunu vurguladı. 

Esendağlı yaptığı yazılı açıklamada, 9 Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan ve 28 Ekim Pazartesi günü açıklanan İsias davası bilirkişi raporu hakkında değerlendirmelerde bulunarak, raporda binanın yıkılma sebeplerine ilişkin teknik değerlendirmeler ve sanıkların sorumluluk durumlarının belirlendiğini ifade etti. 

Esendağlı, raporda yer alan binanın yıkılma sebeplerini şu başlıklar altında değerlendirdi: 

“Sabit Beton ve Malzeme Kusurları, Projeye Aykırı Kaçak Katlar ve Yapısal Değişiklikler, Etriye ve Donatı Eksiklikleri, Çekiçleme Etkisi İddiasının Gerçeği Yansıtmaması, Deprem Güçlerine Dayanacak Yapısal Hesaplamaların Eksikliği, Binaya Projeye Aykırı Asansör Eklenmesi, Deprem Güçlerine Dayanacak Yapısal Hesaplamaların Eksikliği, Binaya Projeye Aykırı Asansör Eklenmesi, Eksik Burulma Düzensizliği ve Yumuşak Kat Etkileri, Zemin Etüt Çalışmasının Zorunlu Olmasına Rağmen Yapılmaması ve İskan Belgesine İlişkin Bulgular.”

Esendağlı, bilirkişi raporunun; Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli ara kararı ile dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri, ayrıca taraf avukatlarının iddia ve taleplerini de dikkate alarak yaptığı kapsamlı inceleme ve değerlendirmeleri içerdiğini kaydetti. 

Esendağlı, bilirkişi raporuna göre binanın yıkılmasının sebeplerinin şöyle sıralandığını aktardı: 

“Otelin taşıyıcı kolonları, kiriş ve bodrum kat perdesinde standart dışı, dayanıklılığı olmayan kalitesiz malzemeler kullanıldığı ve betonda olması gereken standardın izin verdiği büyüklüğün çok üzerinde ve kusurlu agrega bulunduğu tespit edilmiştir. 

Bina, 2001 ve 2016 yıllarında ruhsatsız katlar eklenerek ağırlaştırılmış, fakat bu kaçak katlar için gerekli statik hesaplamalar yapılmamıştır. 

Taşıyıcı sistemdeki yetersizlikler…

Bina taşıyıcılarının birçok noktasında yönetmeliklere aykırı olarak etriye sıklaştırması yapılmamış, etriye aralıkları gereğinden fazla bırakılmıştır. Taşıyıcı sistemdeki bu yetersizlikler, yapı güvenliğini tamamen ortadan kaldırmıştır.

Sanık avukatlarının iddia ettiği gibi binanın çekiçleme etkisi ile yana değil, Atatürk Bulvarı’na doğru tamamen öne doğru çöktüğü tespit edilmiştir. Ayrıca derz aralığını bırakma yükümlülüğünün binayı en son inşa eden İsias Otel sahipleri ve fenni mesullerinde olduğu ifade edilmiştir. 

Sanıkların ‘deprem kuvveti çok fazlaydı; bina bu sebeple yıkılmıştır’ şeklindeki kusursuzluk savunmasına karşın; rapor, binanın yıkılmasının deprem kuvveti ile ilgisi olmadığını, binanın deprem yönetmeliklerine uygun bir şekilde yapılmış olsaydı yıkılmayacağını açık bir şekilde ortaya koymuştur.” 

Binanın projesinde olmayan ikinci bir asansörün eklenmesi için statik hesap yapılmadan asmolen döşemede boşluk açılmasının, binanın temel kusurlarından biri olarak bilirkişi raporunda yer aldığına işaret eden Hasan Esendağlı, şöyle devam etti: 

“Eksik Burulma Düzensizliği ve Yumuşak Kat Etkileri: Binanın statik hesaplamalarında, asma katın oluşturacağı burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkilerinin görmezden gelindiği bulgusu raporda yer almaktadır.

Raporda sanıkların, binanın temel güvenlik gereksinimlerinden olan zemin etüt çalışması yapmamış oldukları bulgusu da yer almaktadır. 

Bilirkişi raporu, binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesine olanak sağlayan  kapsamlı bulgulara varmıştır. Bu bulgular, önceki maddelerde belirtilen yapısal kusurlara rağmen binanın nasıl otel olarak ruhsat ve yapı kullanım belgesi alabildiğini ortaya koymaktadır.” 

''Bina sahibi ve Müteahhit Ahmet Bozkurt doğrudan sorumlu '' 

Esendağlı, bilirkişi raporunda yer alan bulgular ışığında sanıkların sorumluluklarının da şu şekilde saptandığını aktardı: 

“Bina sahibi ve müteahhit Ahmet Bozkurt; İsias Otel’in sahibi olarak, projeye ve mevzuata aykırı inşaat süreçlerinden ve kaçak kat eklemelerinden doğrudan sorumludur.

Efe Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve diğer sanık aile bireyleri (Şirket Ortakları); İSİAS Otelcilik Şirketi’nin ortakları olarak yapıya kaçak kat eklenmesi, yönetmeliklere aykırı ikinci asansör boşluğu ve statik değerlendirmelerin yapılmamış olmasından dolayı sorumlulukları bulunmaktadır.

Fenni Mesul Mimar H. Erdem Yıldız, mimari projede kendisine ait olmayan mühendislik hesaplarının sorumluluğunu alarak bina güvenliğini tehlikeye atan işlemler yapmış; binaya otel olarak ruhsat ve yapı kullanım belgesi verilmesini sağlamış olarak sorumlu bulunmuştur.

İnşaat Mühendisi Mehmet Göncüoğlu; projeye uygun olmayan yapısal düzenlemelerden ve binanın taşıyıcı sistemindeki eksikliklerden sorumlu olan mühendistir. 

İnşaat Mühendisi Hasan Aslan; binanın teknik uygulama sürecinde mevzuatı ihlal etmek suretiyle yapı güvenliğini göz ardı eden mühendis olarak sorumlu bulunmuştur. 

Statik Proje sorumlusu Halil Bağcı; statik hesaplamaları eksik yapmak; binanın güvenliğine dair alınması gereken zorunlu önlemleri almamak; 2001 tarihli ruhsatın zorunlu statik hesaplarını eksik bırakmak suretiyle binanın güvenliğini tehlikeye attığı cihetle sorumluluğu bulunmaktadır.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER