Trafik Canavarı mı, Günah Keçisi mi?

Her sabah yeni bir trafik faciasıyla uyanıyoruz. Daha birinin acısı tazeyken, gün bitmeden bir yenisi ekleniyor. Hep aynı kısır döngü: Kazalar oluyor, öfke patlaması yaşanıyor, suçlu aranıyor… Ve her defasında bir isim ortaya atılıyor: Erhan Arıklı!

Trafik Canavarı mı, Günah Keçisi mi?
11-02-2025 20:35

Sanki yıllardır yollarımız pırıl pırıldı da, trafik kazaları sıfıra inmişti de, bir gün Erhan Arıklı geldi ve her şey altüst oldu! Trafik lambaları söndü, yollar bozuldu, cezalar kaldırıldı, alkollü sürücülere davetiye çıkarıldı… İnsanın aklıyla dalga geçmenin böylesi!

Şimdi, yanlış anlaşılmasın. Bu bir “Erhan Arıklı güzellemesi” değil. Kimseyi aklama derdinde de değilim. Ama bir bakanı günah keçisi ilan edip, işin asıl sorumlularını es geçmek de biraz kolaycılık olmuyor mu? Adamın ailesine kadar uzanan hakaretler, sendika başkanlarından gelen linç kampanyaları falan… İş artık hükümeti eleştirme sınırlarını çoktan aştı, düpedüz “kişisel husumet” seviyesine indi.

Peki, gerçekten soralım: Bu kazalar neden oluyor? Yollar bozuk, tamam. Aydınlatmalar eksik, eyvallah. Ama hız yok mu? Dikkatsizlik yok mu? Telefonla oynayanlar, alkollü direksiyon sallayanlar, makas atanlar… Onlar hiç mi suçlu değil? Raporlara bakınca, mesele sadece “karanlık yollar” değil. Ama işin kolayına kaçıp hep aynı noktaya saldırmayı seçiyoruz.

Bir de şu yetki karmaşası meselesi var ki evlere şenlik! Sokak lambası yanmıyor, kime gideceksin? Belediye mi? Hayır, KIB-TEK! KIB-TEK mi? Yok, Karayolları! Karayolları mı? Bizde değil! E o zaman kimde? Kimse bilmiyor! Bu ülkede bir ampul değiştirtmek için Sherlock Holmes olmak gerekiyor.

Öte yandan, cezaların caydırıcılığına gelelim. Girne’nin göbeğinde drift atan şahsın arabasını bağladık, aferin. Peki sonra? Aynı kişi birkaç gün sonra yine aynı haltı yedi! Neden? Çünkü verilen ceza, caydırıcılık değil, sembolik bir “cık cık” uyarısı. İnsanlar trafikte can alıyor, bir bakıyorsun sonra ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkıyor. E hani cezalar artacaktı? Hani trafik suçlularına ağır yaptırımlar gelecekti?

Kendi kendimize bir şeyleri sorgulamaktan kaçıyoruz. Hep bir suçlu bulup hedef göstermeye bayılıyoruz. Kimi zaman yollar suçlu, kimi zaman hükümet, kimi zaman bir bakan… Ama işin köküne inmek? Trafik kültürümüzü düzeltmek? Kurallara uymayanlara göz açtırmamak? Onlar pek kimsenin umurunda değil.

Evet, yollar bozuk. Evet, aydınlatma yetersiz. Bunlar düzeltilmeli. Ama mesele bundan ibaret değil! Daha büyük bir sorunumuz var: Trafikteki ciddiyetsizlik ve kuralsızlık. Eğer gerçek bir çözüm istiyorsak, doğru sorular sormalı, doğru kişileri eleştirmeli, doğru taleplerde bulunmalıyız.

Yoksa, bir günah keçisini linç edip rahatlamak dışında elimize hiçbir şey geçmez. Ve biz her sabah yeni bir kayıp haberiyle uyanmaya devam ederiz…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER