Haravgi gazetesine göre AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, konferansa atfedilen başlığın tesadüf olmadığını, başlığın, Kıbrıs sorununun bugün içinde bulunduğu durumu tasvir ettiğini ifade etti.
Kıbrıs sorunundaki durgunluğun sonuçlarına ilişkin endişeleri dile getiren Stefanu, bölünmüşlüğün kesinleşmesine yönelik tehlikelerden de söz etti.
Ya iki bölgeli, iki toplumlu federasyon, ya da bölünmüşlük riskinden söz eden Stefanu, Türk tarafının resmi olarak, federasyonu reddederek iki devlete dayalı çözüm hedefini yinelediği andan itibaren "ya iki bölgeli, iki toplumlu federasyon ya da bölünmüşlük şeklindeki riskin daha net olduğunu" belirtti.
Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılması için Kıbrıs Rum tarafının yapması gerekenlerden de söz eden Stefanu, bunların “sürekli iki toplumlu iki bölgeli federasyon ve siyasi eşitliğin anımsatılması, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi yönünde ısrarlı olunması, Türkiye’ye yönelik güçlü bir olumlu gündem şekillendirilmesi ve Rum Yönetimi tarafından Kıbrıslı Türklere yönelik tek taraflı tedbirlerin uygulanmasından” oluştuğunu ifade etti.
Assiotis
Habere göre Toplumsal İttifak Genel Koordinatörü Andreas Assiotis ise konferansta yaptığı konuşmada, her geçen günün Kıbrıs sorunu süreci açısından daha kötü olduğunu savundu.
Assiotis, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerde ilerleme sağlamak ve bölünmüşlük tehlikesini önlemek adına, herkes için ortak bir ev inşa etmek için çalıştıklarına, Kıbrıslı Türkleri, Kıbrıslı Rumları, BM ve AB’yi ikna etmek için, tek taraflı olsa da özlü ve pratik faaliyetler üstlenmeleri gerektiğini belirtti.