Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te binlerce kişi, hükümetin Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerini askıya alma kararına karşı yürüyüş düzenledi.
Gösteriler, Başbakan İrakli Kobakhidze’nin müzakereleri 2028’e kadar gündeme getirmeyeceğini açıklamasının ardından başladı ve 24. gününde de devam etti.
Ülkenin farklı bölgelerinden gelen protestocular, gün boyunca Tiflis’in sokaklarını doldurdu ve hükümetin AB kararını protesto etti.
AB MÜZAKERELERİ İÇİN YÜRÜYORLAR
Protestoların ana taleplerinden biri, 26 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinin yenilenmesi oldu. Göstericiler, seçimlerin meşruiyetini sorguluyor ve hükümetin AB sürecinden çekilmesini protesto etmeye devam edeceklerini belirtiyor. Muhalefet liderleri, sürecin Gürcistan’ın Avrupa ile bağlarını koparma riski taşıdığını ifade etti.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, basın toplantısında, krizin çözümü için hükümet temsilcileriyle görüşmeye hazır olduğunu açıkladı.
Zurabişvili, muhalefetle bir araya geldiğini belirterek, "Tek çıkış yolu seçimlerin yenilenmesidir." dedi. Cumhurbaşkanı, parlamentonun yeniden seçilmesi için çağrı yaparak hükümeti geri adım atmaya davet etti.
Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, Gürcistan’daki gelişmelere tepki gösterdi ve parlamento seçimlerinin sonuçlarını tanımadıklarını açıkladı.
HÜKÜMETE KARŞI DANS
Göstericiler, gece saatlerinde parlamento binasına doğru yürüdü ve hükümet karşıtı sloganlar attı. Kalabalığın bir kısmı, Gürcistan ve Avrupa Birliği bayrakları taşırken, bazıları kendi bölgelerini temsil eden geleneksel kıyafetler giydi.
Şota Rustavelli Caddesi’nde, bir Gürcü dans topluluğu gösteri yaptı ve dansçılar kalabalık tarafından coşkuyla karşılandı. Parlamento önünde toplanan binlerce kişi, dansçıları alkışladı ve gösterilere destek verdi.
SEÇİM TEKRARI KONUŞULDU
Cumhurbaşkanı Zurabişvili ve muhalefet de iktidardaki Gürcü Hayali Partisi’nin seçim sonuçlarını kabul etmiyor ve hükümetin AB ile müzakereleri askıya alma kararını eleştiriyor.
Başbakan Kobakhidze, Batı’nın desteklediği bazı grupların, Cumhurbaşkanı ve muhalefetle iş birliği yaparak sokak eylemleriyle hükümeti devirmeye çalıştığını öne sürdü.
Hükümet, protestoların dış destekli bir müdahale olduğunu savunarak, gösterilere karşı yapılan sert polis müdahalesini destekliyor.
