
Şener Elcil, İzzet İzcan ve Murat Kanatlı... Üçü bir araya gelmiş, Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in karşısına geçmiş, başlamışlar döktürmeye! Kıbrıs’ı kurtarmışlar, adada barışı tesis etmişler, Türkiye’yi “kötü adam” ilan etmişler... Oh ne âlâ!
Bunlar için Türkiye, hep suçlu... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mi? O zaten onların gözünde yok hükmünde!
Şener Elcil, çıkmış demiş ki: “Ersin Tatar, Kıbrıs Türk siyasi iradesini temsil etmiyor!” Allah Allah! Peki kim temsil ediyor?
Hristodulidis mi?
Bunlar, Ankara'nın 2020 seçimlerine müdahale ettiğini iddia ediyor. E, peki halkın sandıktan çıkardığı Cumhurbaşkanı Tatar’ı ne yapacağız? Belli ki Elcil ve ekibi, Kıbrıs Türk halkının iradesine inanmak yerine Rum yönetiminden medet ummayı tercih ediyor.
İzzet İzcan da sahneye çıkmış, “Biz Avrupalıyız, Avrupa değerlerini istiyoruz” diye haykırmış. “Birleşik Kıbrıs” rüyası gören romantiklerden biri daha... Avrupa değerleri mi dediniz? 2004’te Annan Planı’na “evet” diyen Türk tarafını cezalandırıp, “hayır” diyen Rumları AB’ye alırken o değerler neredeydi?
Murat Kanatlı da eksik kalmamış, “Kuzeyde sağlık sistemi kötü, Güney’den yardım alalım” demiş. Yahu, önce bir dön de kendi hükümetine bak!
KKTC’ye yapılan yatırımları, Türkiye’nin desteğini görmezden gelip Rumlara el açmak hangi mantığın ürünü?
Ama en bomba kısım ne biliyor musunuz? Hristodulidis, bu arkadaşlara “İki hafta sonra tekrar görüşelim” demiş. Yani “Size bir çay ısmarlayayım, biraz daha konuşun, belki biraz daha Türkiye’yi kötülersiniz” demek istemiş.
Ersin Tatar ve Türkiye’nin duruşu net:
Kıbrıs Türkleri sahipsiz değil, teslim de olmayacak!
Birleşik Kıbrıs hayaliyle Rum liderlere methiyeler düzenler, Türkiye’yi “şikayet kulübü” kurar gibi kötülerken unutmayın!!!
İster varlığını kabul edin ister etmeyin...Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti burada, dimdik ayakta! Ve her geçen gün daha da güçleniyor!