Ekonomi

Merkez, faiz indiriminin nedenlerini açıkladı

Ekonomi - TCMB, 250 baz puanlık faiz indirimine gittiği Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. TCMB, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağını yineledi.

Merkez, faiz indiriminin nedenlerini açıkladı
03-01-2025 14:39
Google News

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 26 Aralık tarihli 2024 yılının son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 8 aydır yüzde 50 seviyesinde sabit tuttuğu politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 47,5’e çekmişti.

TCMB, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağını yinelerken, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi. 

Toplantı tutanağında, "Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir" denilerek, faiz koridorunu da daraltıp sıkılaşmanın sürdürüldüğü PPK toplantısının özetinde faiz indiriminin gerekçeleri şu şekilde açıklandı:

Küresel Ekonomi

"1.    Küresel büyümedeki sınırlı iyileşme yılın üçüncü çeyreğinde de devam ederken, işgücü piyasaları arz talep dengesindeki normalleşme eğilimi sürmüştür. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 1,9 artışla 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği, 2025 yılında ise, büyüme oranının yüzde 2,3 ile tarihsel ortalamasına yaklaşacağı tahmin edilmektedir. Hizmet sektöründe olumlu seyir devam ederken imalat sanayindeki zayıf görünüm korunmuştur. ABD ekonomisi büyüme eğilimi diğer gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışmaya devam etmiştir. Küresel talep görünümü, arz yönlü faktörler ve jeopolitik riskler emtia fiyatlarının dalgalı bir seyir izlemesine neden olmaktadır. Küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler ile jeopolitik gelişmeler küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

2.    Küresel enflasyondaki düşüş devam etmektedir. Hizmet sektöründeki enflasyon katılığı zayıflamakla birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) faiz indirim süreçleri devam ederken ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık toplantısında 2025 yılı için daha sınırlı bir gevşemeye gidebileceği yönündeki iletişimi dikkat çekmiştir. Merkez bankalarının indirim süreçlerini enflasyon görünümündeki olumlu eğilimi koruyacak şekilde sürdürerek temkinli bir yaklaşım izleyecekleri değerlendirilmektedir. Diğer taraftan artan küresel belirsizlikler nedeniyle GOÜ hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları devam etmiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

3.    TL mevduatı önceliklendiren makroihtiyati politikaların da katkısıyla mevduat faizleri 22 Kasım haftasına kıyasla 48 baz puan artarak 20 Aralık haftası itibarıyla yüzde 56,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 33 baz puan azalarak yüzde 55,2 seviyesinde oluşmuştur. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 146 baz puan azalarak yüzde 69,2 olurken; konut kredisi faizleri 27 baz puan azalarak yüzde 41 seviyesinde gerçekleşmiştir. Taşıt kredisi faizleri ise 20 Aralık itibarıyla yüzde 36,1 seviyesinde oluşmuştur.

4.    Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 22 Kasım’dan sonra yükselerek yüzde 2,3 seviyesinden yüzde 3,5 seviyesine gelmiştir. Bu artışta kredi kartı ve ihtiyaç kredilerindeki ivmelenmenin etkisi belirgin olmuştur. Bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin artışında yılın son ayında yoğunlaşan kampanyaların yanında bankaların sene sonlarında bilanço büyüklüğünü artırma eğilimi etkili olmuştur. Aynı dönemde TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 1,1 seviyesinden yüzde 1,4’e gelmiştir. Böylece, TL ticari kredi büyümeleri kredi büyüme kısıtlarının altındaki seyrini sürdürmüştür. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması, bir önceki PPK dönemindeki yüzde 1,5 seviyesinden YP kredi büyüme sınırlarından muaf olan krediler kaynaklı olarak yüzde 2,3’e yükselmiştir.

5.    Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesindeki azalışın desteklenmesi amacıyla 20 Aralık 2024 tarihinde makro ihtiyati çerçevede değişikliğe gidilmiştir. Bu kapsamda KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef %70’ten %60’a indirilmiş ve KKM hesapları için belirlenen asgari faiz oranı politika faizinin %70’inden %50’sine düşürülmüştür. Ayrıca, KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulaması yeni açılan ve yenilenecek olan KKM hesapları için kaldırılmıştır.

6.    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri, 22 Kasım’dan bu yana 0,4 milyar ABD doları azalarak 20 Aralık 2024 itibarıyla 156,2 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 20 Kasım’ dan bu yana sınırlı miktarda düşerek 24 Aralık 2024 itibarıyla 259 baz puan seviyesine gelmiştir. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 24 Aralık itibarıyla yüzde 11,7 seviyesine, 12 ay vadeli kur oynaklığı yüzde 20,5 seviyesine düşmüştür. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana 0,2 milyar ABD doları net portföy çıkışı gerçekleşmiştir. Bu çıkışın tamamına yakını Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasından kaynaklanırken, hisse senedi piyasasından çıkış oldukça sınırlı bir seviyede gerçekleşmiştir.

Talep ve Üretim

7.    Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) verileri, yılın üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyette sınırlı ivme kaybına işaret etmektedir. Bu dönemde, tüketimin yıllık büyümeye katkısı, bir önceki çeyreğe kıyasla artmasına rağmen, ılımlı bir seviyede gerçekleşmiştir. Net ihracatın yıllık büyümeye pozitif katkısı ise artarak sürmüştür. Özel tüketim çeyreklik bazda azalışını sürdürürken yatırımlar önceki çeyrekteki düşüşün ardından üçüncü çeyrekte artış kaydetmiştir. Bu dönemde, mal ve hizmet ihracatı çeyreklik bazda artarken, mal ve hizmet ithalatı azalış kaydetmiş, net ihracatın çeyreklik büyümeye katkısı ise pozitif olmuştur. Böylece, büyümenin talep kompozisyonundaki dengeli seyir devam etmiştir.

8.    Ekim ayında perakende satış hacim endeksinde aylık bazda yüzde 0,2 oranında ılımlı artış görülmüş, çeyreklik artış sürmekle birlikte hız kesmiştir. Gıda dışı bakıldığında ise, perakende satış hacminde aylık bazda sınırlı bir azalış gerçekleşmiştir. Aynı dönemde ticaret satış hacim endeksi aylık bazda düşüş kaydetmiştir. Hizmet üretiminin yanı sıra talebi hakkında da bilgi sunan hizmet üretim endeksinde, ekim ayında yüzde 0,2 oranında sınırlı bir artış gerçekleşmiştir. Otomobil ve beyaz eşya satışları önceki iki çeyrekteki gerilemelerini takiben son çeyrekte artarak telafi eğilimi sergilemektedir. Kartla yapılan harcamaların aylık bazda artış oranları ekim ve kasım aylarında önceki çeyrek ortalamasının altına inerken aralık ayının ilk iki haftasına ilişkin veriler söz konusu ılımlı seyrin devamını ima etmektedir. İmalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, iç piyasa siparişlerinin dördüncü çeyrekte arttığını, ancak tarihsel ortalamasının altında bir seyir izlemeye devam ettiğini göstermektedir. Bu çerçevede, son çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamayı sürdürerek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu göstermektedir.

9.    Ekim ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,9 oranında, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 3,1 oranında gerilemiştir. Çeyreklik bazda ise sanayi üretimi ikinci ve üçüncü çeyreklerdeki sırasıyla yüzde 4,1 ve yüzde 1,3 oranlarında gerilemenin ardından, ekim ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte yüzde 0,4 oranında azalmıştır. Tipik oynaklık sergileyen sektörler dışlandığında, sanayi üretimi çeyreklik bazda sınırlı bir artış kaydetmiştir. Bu çerçevede, ekim ayı itibarıyla veriler sanayi üretiminde, yavaş da olsa, toparlanma eğilimi ima etmektedir. Bununla uyumlu şekilde, imalat sanayi kapasite kullanım oranı da ekim ayındaki düşüşünün ardından kasım ayında artmış, aralık ayında ise yatay seyretmiştir.

10.    Ekim ayında mevsimsellikten arındırılmış istihdam, 33,0 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiş ve çeyreklik bazda yüzde 0,7 oranında artmıştır. Bu dönemde, işgücüne katılım oranı çeyreklik olarak 0,4 puan artış kaydetmiş, işsizlik oranı ise yüzde 8,8 düzeyinde gerçekleşmiştir. Anket göstergeleri, imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde, son çeyrekte iyileşme gerçekleşmekle birlikte, nispeten zayıf bir görünüme işaret etmektedir.

11.    Ekim ayında cari işlemler dengesi aylık bazda 1,9 milyar ABD doları fazla vermiş, 12 aylık birikimli cari açık ise 7,7 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Ekim ayında birikimli cari dengedeki iyileşmede, altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki azalış etkili olmuştur. Diğer yandan, 12 aylık birikimli enerji dış ticaret açığı görece yatay seyretmiş, altın dış ticaret açığı ise bir önceki aya kıyasla artış kaydetmiştir. Bu dönemde, 12 aylık birikimli hizmetler dengesi fazlası güçlü seyrini sürdürmüş ve 60,1 milyar ABD doları seviyesine çıkmıştır.

12.    Geçici dış ticaret verileri, kasım ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatta azalışa, ithalatta ise artışa işaret etmiştir. 12 aylık birikimli olarak bakıldığında ise dış ticaret açığında bir önceki aya göre artış gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, 12 aylık birikimli olarak cari açığın, kasım ayında artacağı öngörülmektedir. Altın ithalatı, kasım ayında 2,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşirken, birikimli olarak 16,7 milyar ABD doları olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malı ithalatı, üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre gerilerken ekim ve kasım aylarında yeniden artış kaydetmiştir. Son dönemde tüketim malı ithalatının artışına yüksek katkı veren mücevher kalemi dışlandığında ise yatay bir görünüm izlenmektedir. Kasım ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri aralık ayı için yüksek frekanslı öncü verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatın gücünü koruduğuna, ithalatın artış kaydettiğine işaret etmektedir. Söz konusu eğilimler, tüketim malı ithalatında aralık ayında artış ima ederken mücevher hariç bakıldığında aylık bazda azalış gerçekleşebileceğini göstermektedir.

13.    Cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı, ekim ayında yüzde 139 civarında gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 113 olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının bankacılık dışındaki diğer sektörler için bir önceki aya kıyasla iyileştiği gözlenmektedir.

Enflasyon Gelişmeleri ve Beklentiler

14.    Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 2,24 oranında yükselirken, yıllık enflasyon 1,49 puan düşüşle yüzde 47,09 seviyesine gerilemiştir. B ve C endekslerinin yıllık enflasyonu sırasıyla 1,42 ve 0,62 puan azalarak yüzde 45,68 ve yüzde 47,13 olmuştur. Yıllık enflasyona katkılar enerji, hizmet ve alkol-tütün-altın gruplarında gerilerken, temel mal grubunda sabit kalmış, gıda grubunda ise artmıştır. Nitekim, kasım ayında tüketici enflasyonu üzerinde gıda fiyatlarının etkisi öne çıkarken, gıda hariç enflasyon görece olumlu seyretmiştir. Mevsim etkilerinden arındırılmış gıda dışı aylık tüketici enflasyonunun kademeli bir yavaşlama eğilimi içerisinde olduğu gözlenmektedir.

15.    Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet grubu aylık fiyat artışı ılımlı seyretmiştir. Kasım ayında, hizmet sektöründe son üç yıllık dönemdeki en düşük aylık artış oranı gözlenmiştir. Gıda grubu, ekim ayının ardından, kasım ayında da işlenmemiş gıdaya bağlı olarak güçlü fiyat artışıyla aylık tüketici enflasyonunu yukarıya çekmiştir. Geçici arz koşullarına duyarlı olan işlenmemiş gıda fiyatları, taze meyve ve sebze grubu kaynaklı güçlü bir artış kaydederek bu gelişmeyi sürüklemiştir. Nitekim, gıda dışı aylık tüketici enflasyonu bu dönemde yüzde 1,34 ile daha düşük bir oranda gerçekleşmiştir. Enerji fiyatları ise kasım ayında ılımlı seyretmiştir.

16.    Enflasyonun ana eğilimi kasım ayında yataya yakın seyretmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, aylık artışlar bir önceki aya kıyasla B ve C göstergelerinde sınırlı bir şekilde yükselmiştir. Bu dönemde fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada gerilerken hizmetlerde yataya yakın seyretmiş, temel mallarda ise bir miktar artış kaydetmiştir. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri ise bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişim sergilememiştir. 

17.    Kasım ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama fiyat artışı temel mallarda yüzde 1,7 iken, bu oran hizmet sektöründe bir önceki aya kıyasla güç kaybederek yüzde 3,5 olarak gerçekleşmiştir. Kira hariç hizmetlerde ise bu oranın yüzde 3’ün altında olduğu gözlenmektedir.

18.    Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Uzun süredir güçlü artışlar sergileyen hizmet fiyatları kasım ayında yüzde 1,61 ile görece düşük bir artış göstermiştir. Aylık bazda kira görece yüksek artış kaydetse de bir önceki aya kıyasla yavaşlamış, kira dışı hizmet aylık enflasyonu yüzde 0,90 ile daha düşük bir oranda gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, dönemsel fiyatlama yapılan kalemlerde göreli fiyat uyarlamasının büyük ölçüde tamamlanmasının yanı sıra talebe duyarlılığı görece yüksek olan hizmet kalemlerindeki olumlu görünüm etkili olmuştur. Bu görünümde ayrıca mevsimsel unsurların da etkisi hissedilmiştir. Kasım ayında ulaştırma hizmetleri fiyatları azalan hareketliliğinde de etkisiyle görece yatay (yüzde 0,33) seyretmiştir. Kira aylık enflasyonu kasım ayında sözleşme yenileme oranındaki düşüşün yanı sıra sözleşmelerdeki artış oranının gerilemesinin etkisiyle yavaşlamıştır. Lokanta-otel alt grubunda, yemek hizmetlerinde aylık fiyat artışı yavaşlarken, konaklama fiyatlarındaki düşüş devam etmiş, böylece aylık enflasyon yüzde 0,79 ile önemli oranda zayıflamıştır. Kasım ayında diğer hizmetler fiyatlarındaki ılımlı artış (yüzde 0,97) bu alt grupta yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmiştir.

19.    Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, aralık ayında aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret etmektedir. Mevsimsel etkilerle düşüş gösteren sözleşme yenileme oranı yanında, yeni ve yenilenen sözleşmelerde referans alınan kira artış oranının da gerileme eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse de konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerilemeye devam ettiği izlenmektedir. 

20.    Üretici fiyatları artışı önemli ölçüde zayıflamıştır. Yurt içi üretici fiyatları kasım ayında 0,66 oranında artmış, yıllık enflasyon 2,77 puan düşerek yüzde 29,47 ile gerileme eğilimini sürdürmüştür. Bu dönemde sermaye ve ara malları ile enerji grubu manşet üretici enflasyonunu sınırlayan gruplar olurken, dayanıksız tüketim mallarındaki fiyat artışında gıda imalatı ile birlikte ilaç fiyatlarının etkisi öne çıkmıştır.

21.    Uluslararası emtia fiyatlarında kasım ayında enerji sektörü öncülüğünde düşüş gözlenmiştir. FAO gıda fiyatları endeksinde eylül ayı itibarıyla aylık bazda gözlenen artışlar kasım ayında yavaşlayarak da olsa devam etmiştir. Üretim sorunlarını takiben yağ alt grubunda fiyat artışlarının belirgin olduğu dikkat çekmektedir. Aralık ayının ilk yarısında emtia fiyatları görece yatay seyretmiştir. Alt gruplar bazında bakıldığında, emtia fiyatları enerjide gerilerken tarımda artış kaydetmiştir. Kasım ayında ortalama 74,4 ABD doları seviyesinde olan Brent ham petrol fiyatları jeopolitik gelişmelere de bağlı olarak oynak bir seyir izlemekte ve aralık ayının ilk yarısında yaklaşık 74,0 ABD doları seviyesinde bulunmaktadır.

22.    Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi kasım ayında yataya yakın bir seyirle tarihsel ortalamasının bir miktar altında gerçekleşmiştir. Küresel ve Çin’e yönelik konteyner endekslerinde temmuz sonrasında gözlenen düşüş eğilimi kasım ayında yerini artışa bırakırken, kuru yük taşımacılık fiyat endekslerinde ekim ayı sonrasındaki düşüş eğilimi devam etmektedir. Döviz kuru sepeti kasım ayında sınırlı bir düşüş sergilemiştir. Bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış PMI verileri, imalat sanayinde girdi ve ürün fiyatlarında yavaşlamaya işaret etmiştir.

23.    Aralık ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentileri kısmi bir artış kaydetmiştir. On iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi 0,1 puan düşüşle yüzde 27,1’e gerilerken, cari ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,5 ve 0,9 puan yukarı yönlü güncelleme ile yüzde 45,3 ve yüzde 27,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yirmi dört ay sonrasına ilişkin beklenti 0,1 puan artışla yüzde 18,5 olmuştur. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 11,3 seviyesinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine bakıldığında kasım ayında yüzde 47,8 olarak ölçülen firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, aralık ayında 0,2 puan azalarak yüzde 47,6 seviyesine gerilemiştir. Bu dönemde, hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri ise daha belirgin bir aşağı yönlü güncelleme ile 1,0 puan azalarak yüzde 63,1 seviyesinde gözlenmiştir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.

24.    Öncü göstergeler tüketici enflasyonunun aralık ayında zayıfladığına işaret etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşme belirginleşmektedir. Gerek kira gerekse kira dışında kalan hizmetlerde aylık fiyat artışı hız kesmektedir. İşlenmemiş gıda enflasyonu önceki iki aydaki yüksek seyrin ardından aralık ayında ılımlı görünmektedir. Öncü veriler taze meyve ve sebze fiyatlarında arz koşulları kaynaklı baskıların aralık ayında sönümlendiğine işaret etmektedir. Bu görünüm altında, öncü veriler aralık ayında ana eğilimde düşüşe işaret etmektedir.

Para Politikası

25.    Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’den yüzde 47,5’e indirilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir.

26.    Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.

27.    Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.

28.    Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.

29.    Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.

30.    Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
E-Gazete
PUAN DURUMU
TAKIMOGBMAYPuanAV.
1Galatasaray171520492047+29
2Fenerbahçe171232421639+26
3Samsunspor171034311833+13
4Eyüpspor18864291930+10
5Göztepe17845322328+9
6Beşiktaş17764261927+7
7Başakşehir FK17755282326+5
8Gaziantep FK17647242622-2
9Kasımpaşa17494242521-1
10Alanyaspor17566182021-2
11Çaykur Rizespor17638172621-9
12Antalyaspor17638213221-11
13Konyaspor17557192520-6
14Trabzonspor17476252419+1
15Sivasspor17548202719-7
16Kayserispor17377173316-16
17Bodrum FK174310132315-10
18Hatayspor17161015299-14
19Adana Demirspor17221315375-22
GÜNÜN KARİKATÜRÜ