Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) Türk dünyası için ortak gelecek inşa ettiğini söyledi. Teşkilatın Devlet Başkanları Konseyi 11’inci Zirvesi’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada İsrail’in kan ve gözyaşını bölgeye yayma niyetinde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Kalıcı barışı tesis etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te başladı.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un ev sahipliğinde Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik temasıyla düzenlenen zirve için liderler Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelişinde Caparov tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta bir konuşma gerçekleştirdi.
“TÜRK DÜNYASI İÇİN ORTAK GELECEK İNŞA EDİYORUZ”
Konuşmasında “Teşkilatımız, Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren bir platform haline gelmiştir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyası için ortak gelecek inşa ediyoruz.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Filistin ve Lübnan’daki saldırılarında uluslararası toplumun kötü bir sınav verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyi, toplanıp karar dahi alamıyor. Netanyahu hükümetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor.” dedi.
“İSRAİL KAN VE GÖZYAŞINI BÖLGEYE YAYIYOR”
İsrail’in savaşı tüm bölgeye yayma niyetinin Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüldüğünü ifade eden Erdoğan, “Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Kalıcı barışı tesis etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum.
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI
Ukrayna’da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın bölgemize olumsuz etkileri sürüyor. Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve kalıcı barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim."
