
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan mağduriyetlerin bir an önce sona ermesini temenni ediyorum. Yabancı kabullerimizle, iftar programlarımızla yine yoğun bir mesaimiz oldu. Ülkemize getirdiğimiz Gazzeli mazlumlardan, devlet koruması altındaki evlatlarımızdan, harbiyeli gençlerimize kadar halkımızın çok çeşitli kesimleriyle muhabbet sofrasında bir araya geldik, hasret giderdik. Bugün de eğitim-öğretim ordusunun neferlerini ağırlayacağız.
Son güne kadar dayanışma, paylaşma ayı Ramazan'ı manasına uygun şekilde idrak etmeye çalışacağız. Mazlum ve mağdurlara el uzatmanın da yanında olacağız.
Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayanlara yönelik yardımlarımızı artırdık. Bir taraftan belediyelerimiz bir taraftan parti teşkilatlarımız aracılığıyla ulaştırıyoruz.
"AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR"
Polonya Başbakanının ülkemize ziyareti anlamlıydı. Avrupa ülkeleri ile son günlerde artan diyaloğumuzu istişare ettik. Türkiyesiz Avrupa'nın güvenliği olamaz. Avrupa'nın ülkemize olan ihtiyacı ikrar edilmeye başlandı. Avrupa ülkeleri ve birlikle ilişkilerini ilerletmeye hazırız. Elbette bu Türkiye'nin tek başına sergileyebileceği bir irade değildir. Aynı iradenin muhataplarımızda da olması esastır. Türkiye'nin istikrarlı şekilde izlediği stratejik yaklaşımın Avrupalı mevkidaşlarımızın politikalarına yön vereceğine inanıyorum.
"KIYMETLİ BİR ADIM"
Türkiye olarak Ukrayna-Rusya savaşında çok doğru yerde konumlandık. Ülkemizdeki muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik. Her iki ülkeye de güven veren tutum sergiledik. Barışın kaybedenin olmayacağını her platformda vurguladık. 4. yılına giren savaşın daha fazla kan dökülmeden, yıkım olmadan adil bir barışa sona ermesini arzu ediyoruz. ABD'nin 30 günlük ateşkes teklifine Rusya'nın kısmen de olsa olumlu yaklaşımını barışa gören yolda mütevazı fakat kıymetli adım olarak görüyoruz.
"NEVRUZ'UN RESMİ BAYRAM OLMASINI İSTİYORUZ"
Nevruzu da yine büyük bir coşkuyla kutladık. Bir kaç fotoğraf dışında milletimizi tedirgin eden bir olay yaşanmadı. Sakin bir Nevruz geçirdik. Nevruz'un resmi bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz. Nevruz etkinliğindeki bazı görüntüleri biz de tasvip etmiyoruz.
MANSUR YAVAŞ'A TEPKİ: SOKAK TERÖRİSTLERİNE KUÇAK AÇTILAR
Bir polisimizin ücretini kendi cebinden ödeyerek engelli vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekerini çocuğa vermesi ana muhalefet tarafından konu yapılıyor.
Sokak teröristlerine kucak açanlar, polisin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyorlar. Utanmadan pamuk şekeri üzerinden hamaset yapıyorlar. Polise taş, molotof, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkanının, camının, çerçevesinin indirilmesiyle bir dertleri yok. Tarihi camilerimizin avlusunun affedersiniz meyhaneye çevrilmesiyle hiçbir problemleri yok.
Ama Nevruz bayramında polisimizin çocuklarımıza pamuk şekeri dağıtması bunları rahatsız ediyor. Bu tutarsızlığın, büyük çelişkisinin milletimiz ve özellikle Kürt kardeşlerimizce not edildiği kanaatindeyim. Bu faşizan dil millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça bu tür hezeyanlara anlaşılan daha çok şahit olacağız. Biz milletimizin kırk yıldır kanını, kaynaklarını emen terör musibetinden kurtarmakta kararlıyız.
Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Çerkezi, Lazıyla 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz dünyanın en büyük en güçlü, yıldızı en çok parlayan ülkelerinden birini, Türkiye'i yönetiyoruz. Kutuplaşma yerine kucaklaşmayı, kavga yerine dayanışmayı, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini savunmak bize düşendir. Muhabbetin, barışın, kardeşliğin evrensel dilini yüceltmekten geri duymayacağız. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve bereketiyle baharın gelişini simgeleyen Nevruz'u birbirimize yeni bir umutla sarılma vesile haline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz.
SARAÇHANE PROVOKATÖRLERİNE TEPKİ
İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonun ardından ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı sokak çağrısı sonrası ortaya çıkan kısa sürede şiddet hareketine dönüşen olayları milletçe ibretle takip ettik. Marjinal örgütlerin, şehir eşkıyalarının saldırıları sebebiyle 5 günde 153 güvenlik görevlimiz yaralandı. Her türlü provokasyona rağmen sabır ve soğukkanlılıkla görevlerini yerine getiren güvenlik kuvvetlerimizi kutluyor, kendilerine teşekkür ediyorum. Ana muhalefet yöneticileri çok büyük şuursuzluk örneği sergilemiştir. Yolsuzluk, irtikap, iltimas, rüşvet iddialarına cevap vermek yerine en basit, seviyesiz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalara imza atmışlardır.
HESABI SORULACAK
Vandalların saldırılarında yaralanan polisimizin, zarar verilen milyarlarca liralık kamu malının tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi lideri ve şurekasıdır. Bunun siyasi hesabı Meclis'te hukuki hesabı yargı önünde sorulacaktır. Son 5 günlük tanık olduklarımız bir gerçeği göstermiştir. Türkiye gibi büyük ülkenin basiret, vizyon, kalite açısından çok küçük, iptidai, çapsız bir ana muhalefet partisi vardır. Bunları bırakın devleti, yerel yönetimleri bir belediye büfesi bile teslim edilmeyeceği tekrar ortaya çıkmıştır. İSKİ skandalından 32 yıl sonra bu millete dejavu yaşattılar. Güya seçim denilerek yıllarca nasıl bir tiyatro oynandığını dün bizzat görmüş olduk. CHP'nin demokrasi anlayışı, açık oy gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kadar değişmedikleri 85 milyona tekrar hatırlatan CHP'nin kendi çalıp kendi oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
"MARJİNAL SOL ÖRGÜTLERİ POLİSİMİZİN ÜZERİNE SALMAYIN"
Daha önce de birkaç kez çağrıda bulundum, provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurun bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretin varsa yolsuzluk, hırsızlık, alınan rüşvet, yapılan usulsüzlüklerin hesabını verin. Yürütülen soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin. Sadece sloganını değil zihniyetini de aldığınız banka soyguncusu marjinal sol örgütleri polisimizin üzerine salmayın.
Öyle yüksek sesle bağırıyorlar ki aslında yaptıkları işe, söyledikleri söze, sergiledikleri tavra kendileri de inanmadıklarını hal diliyle ikrar ediyorlar. Sözüne ve eylemine inanan insanların duruşunun en küçük emaresi bunlarda mevcut değil. Biz bu riyakarlığa FETÖ olmak üzere ülkemizin başına musallat edilen örgütlerden, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen uluslararası aktörlerden aşinayız. Bunların şovu da perde kapanınca bitecektir. Geriye baktıklarında zerre kadar saygıları kaldıysa ülkeye yaptıkları kötülüklerden inanıyorum ki utanç duyacaklardır. Gerçi bugüne kadar onurlu davranışlarına hiç şahit olmadık. Ama umudumuzu da yitirmek istemiyoruz.
Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok. Ana muhalefet partisi kadroları eski genel başkanlarının o veciz ifadesiyle en iyi yaptıkları iş olan birbirlerini yemeye devam edebilir. Biz sadece işimize bakıyoruz, milletimize hizmete odaklanıyoruz. Ekonomi, güvenlik, savunma, demokrasi adaletiyle güçlü bir Türkiye inşa etmeye odaklanıyoruz. Daha çok çalışacak, daha çok üretecek, sadece bugünün meselelerini çözmekle kalmayıp, Türkiye'yi yarının dünyasına çok güçlü şekilde hazırlayacağız. CHP'nin yolsuzluk operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki, diğer alanlarla birlikte ekonomide temelsiz suni dalgalanmaya sebep olmuştur. İllüzyon ortadan kalktığında yaşananların anlamsızlaştığı anlaşılacaktır.
EKONOMİ MESAJI
Uyguladığımız ekonomi politikasındaki kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Tarihi seviyelerde düşük cari açık, işsizlik oranlarına ulaştık, mali disiplini güçlendirdik ve enflasyonu kontrol altına aldık. Merkez Bankası'nın rezervlerini güçlendirdik. Ayrıca 6 Şubat depremlerinin yaralarını süratle sarmayla başladık. Bu başarıların hepsini de büyük emek, sabır ve kararlılıkla elde ettik. Ekonomi programımızı uygulamayla aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız ve ilgili kurumlarımız sağlam uygulama ve güçlü desteğimizle gece gündüz demeden tam bir koordinasyonla çalışıyor. Bundan sonra proaktif ve esnek bir yaklaşımla ihtiyaç duyulan tüm tedbirler alınacaktır. Kurumlarımız, piyasaların sağlıklı işleyişini sağlamak için hem yetkiye hem de iradeye sahiptir. Elimizdeki araçları etkin şekilde kullanarak son piyasa dalgalanmasını başarıyla yönettik. Etkilerini sınırla ve geçici hale getirdik.