Politika

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye sert tepki: Hesabı sorulacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Vandalların saldırılarında yaralanan polisimizin, zarar verilen kamu malının tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi lideri ve şûrekasıdır. Bunun hesabı yargı önünde sorulacaktır' dedi.

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye sert tepki: Hesabı sorulacak
24-03-2025 20:08
Google News

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan mağduriyetlerin bir an önce sona ermesini temenni ediyorum. Yabancı kabullerimizle, iftar programlarımızla yine yoğun bir mesaimiz oldu. Ülkemize getirdiğimiz Gazzeli mazlumlardan, devlet koruması altındaki evlatlarımızdan, harbiyeli gençlerimize kadar halkımızın çok çeşitli kesimleriyle muhabbet sofrasında bir araya geldik, hasret giderdik. Bugün de eğitim-öğretim ordusunun neferlerini ağırlayacağız.

Son güne kadar dayanışma, paylaşma ayı Ramazan'ı manasına uygun şekilde idrak etmeye çalışacağız. Mazlum ve mağdurlara el uzatmanın da yanında olacağız.

Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayanlara yönelik yardımlarımızı artırdık. Bir taraftan belediyelerimiz bir taraftan parti teşkilatlarımız aracılığıyla ulaştırıyoruz.

"AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR"

Polonya Başbakanının ülkemize ziyareti anlamlıydı. Avrupa ülkeleri ile son günlerde artan diyaloğumuzu istişare ettik. Türkiyesiz Avrupa'nın güvenliği olamaz. Avrupa'nın ülkemize olan ihtiyacı ikrar edilmeye başlandı. Avrupa ülkeleri ve birlikle ilişkilerini ilerletmeye hazırız. Elbette bu Türkiye'nin tek başına sergileyebileceği bir irade değildir. Aynı iradenin muhataplarımızda da olması esastır. Türkiye'nin istikrarlı şekilde izlediği stratejik yaklaşımın Avrupalı mevkidaşlarımızın politikalarına yön vereceğine inanıyorum.

"KIYMETLİ BİR ADIM"

Türkiye olarak Ukrayna-Rusya savaşında çok doğru yerde konumlandık. Ülkemizdeki muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik. Her iki ülkeye de güven veren tutum sergiledik. Barışın kaybedenin olmayacağını her platformda vurguladık. 4. yılına giren savaşın daha fazla kan dökülmeden, yıkım olmadan adil bir barışa sona ermesini arzu ediyoruz. ABD'nin 30 günlük ateşkes teklifine Rusya'nın kısmen de olsa olumlu yaklaşımını barışa gören yolda mütevazı fakat kıymetli adım olarak görüyoruz.

"NEVRUZ'UN RESMİ BAYRAM OLMASINI İSTİYORUZ"

Nevruzu da yine büyük bir coşkuyla kutladık. Bir kaç fotoğraf dışında milletimizi tedirgin eden bir olay yaşanmadı. Sakin bir Nevruz geçirdik. Nevruz'un resmi bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz. Nevruz etkinliğindeki bazı görüntüleri biz de tasvip etmiyoruz.

MANSUR YAVAŞ'A TEPKİ: SOKAK TERÖRİSTLERİNE KUÇAK AÇTILAR

Bir polisimizin ücretini kendi cebinden ödeyerek engelli vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekerini çocuğa vermesi ana muhalefet tarafından konu yapılıyor.

Sokak teröristlerine kucak açanlar, polisin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyorlar. Utanmadan pamuk şekeri üzerinden hamaset yapıyorlar. Polise taş, molotof, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkanının, camının, çerçevesinin indirilmesiyle bir dertleri yok. Tarihi camilerimizin avlusunun affedersiniz meyhaneye çevrilmesiyle hiçbir problemleri yok.

Ama Nevruz bayramında polisimizin çocuklarımıza pamuk şekeri dağıtması bunları rahatsız ediyor. Bu tutarsızlığın, büyük çelişkisinin milletimiz ve özellikle Kürt kardeşlerimizce not edildiği kanaatindeyim. Bu faşizan dil millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça bu tür hezeyanlara anlaşılan daha çok şahit olacağız. Biz milletimizin kırk yıldır kanını, kaynaklarını emen terör musibetinden kurtarmakta kararlıyız.

Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Çerkezi, Lazıyla 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz dünyanın en büyük en güçlü, yıldızı en çok parlayan ülkelerinden birini, Türkiye'i yönetiyoruz. Kutuplaşma yerine kucaklaşmayı, kavga yerine dayanışmayı, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini savunmak bize düşendir. Muhabbetin, barışın, kardeşliğin evrensel dilini yüceltmekten geri duymayacağız. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve bereketiyle baharın gelişini simgeleyen Nevruz'u birbirimize yeni bir umutla sarılma vesile haline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz.