Devrik rejimin lideri Beşşar Esed'in kardeşi Mahir Esed'e bağlı 4. Tümen'de görev alan Delle'nin adı, birliğin Suriye'de işlediği birçok katliamda geçti.
KATLİAMLARDAN SORUMLU TUTULUYOR
Delle, 2012'de Şam'ın Muadamiye ve Deraya bölgelerinde sivil halka yönelik ağır silahlarla yapılan katliamlardan sorumlu tutuluyor.
Devrik rejim komutanı, Şam'ın Madaya ve Zebadani bölgelerinde 100'den fazla kişinin açlıktan öldüğü rejim ablukalarını da yönetti.
Suudi Arabistan'daki toplantı sonrası İsrail'e uyarı: Suriye'yi terk et!
Çok sayıda sivilin açlıktan öldüğü Doğu Guta ablukasında da Delle ön saflardaydı.
İRAN'LA EN İYİ İLİŞKİLERE SAHİP REJİM ELEBAŞIYDI
Devrik rejim generalinin, muhalif güçlere ve sivillere yönelik saldırıların düzenlendiği yıllardan, İran komutasındaki milislerle çekilmiş fotoğrafları sosyal medyada halen mevcut. Nitekim Mahir Esed, devrik rejim döneminde İran'la en iyi ilişkilere sahip en güçlü rejim elebaşı olarak biliniyordu.
MEMLEKETİ LAZKİYE'YE KAÇTI
Delle, rejimin devrilmesinden sonra memleketi Lazkiye'ye kaçtı ve burada örgütlediği eski asker ve milislerle yeraltı yapılanmasına giderek bunu "askeri meclis" olarak ilan etti.
Hükümet güçlerini Lazkiye ve Tartus'tan çıkaracaklarını savunan Delle, 6 Mart'ta yayımladığı bildiride, mevcut yönetimi devirmek için harekete geçtiklerini duyurdu.
SURİYE DEVLET BAŞKANI ŞARA'DAN ÇAĞRI
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, güvenlik güçlerine saldıran devrik Esad'a bağlı unsurlara seslenerek, "Suriye'yi koruyan ve ona hizmet edenleri öldürerek, hastanelere saldırarak ve masum insanları terörize ederek gerçekleştirdiğiniz iğrenç eyleminizle tüm Suriyelilere saldırdınız. Bunu yaparak büyük ve affedilmez bir günah işlediniz, karşı koyamayacağınız bir cevap aldınız. Bu yüzden çok geç olmadan silahlarınızı bırakın ve teslim olun" dedi.
Eş-Şara güvenlik güçlerine de sivillere yönelik ihlallerin önlenmesi çağrısında bulundu.
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Lazkiye ve Tartus'ta devrik Esad'a bağlı unsurların güvenlik güçlerine saldırmasıyla başlayan çatışmalara ilişkin videolu mesaj yayınladı. Eş-Şara konuşmasında, "Devrik rejimin bazı kalıntıları bilmedikleri yeni Suriye'yi sınamaya kalkıştı ve bugün Suriye'yi yeniden tanıyorlar, onu doğudan batıya, kuzeyden güneye tek ve bütün bir ülke olarak görüyorlar" ifadelerini kullandı. Eş-Şara, "Biz, sizin yıktığınız ülkeyi yeniden inşa etmek isteyen bir halkız ve kimsenin kanını dökmek gibi bir amacımız yok. Biz şerefiyle savaşan bir milletiz, siz ise şerefsizce savaşıyorsunuz. Yaptığınız şey size yabancı değil. Onlarca yıldır Suriye kanı döktünüz, affetmeyi tercih etmemize rağmen hala aynı yoldasınız. Suriye'yi koruyan ve ona hizmet edenleri öldürerek, hastanelere saldırarak ve masum insanları terörize ederek gerçekleştirdiğiniz iğrenç eyleminizle tüm Suriyelilere saldırdınız. Bunu yaparak büyük ve affedilmez bir günah işlediniz ve karşı koyamayacağınız bir cevap aldınız. Bu yüzden çok geç olmadan silahlarınızı bırakın ve teslim olun" şeklinde konuştu.
YIKILAN REJİM GÜÇLERİ PROVOKASYON ARAYIŞINDA
Esad'a bağlı unsurlara karşı operasyon yürüten güvenlik güçlerine de seslenen Eş-Şara, "Orduyu ve güvenlik güçlerini, yıkılan rejime bağlı güçleri takip ederken sivilleri koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki kararlılıkları ve görevlerini yerine getirmedeki hızları nedeniyle kutluyorum. Kimsenin aşırı tepki göstermesine izin vermemesini ve bunu önlemek için çalışmasını vurguluyorum. Bizi düşmanımızdan ayıran şey, ilkelerimize olan bağlılığımızdır. Ahlaki değerlerimizden ödün verdiğimiz anda düşmanımızla aynı oluruz. Yıkılan rejimin güçleri, provokasyon arayışında. Allah, esirin mertebesini yetim ve yoksulun mertebesiyle eş tutmuştur: 'Onlar yoksulu, yetimi ve esiri doyururlar.' Allah esiri iyilik ve merhamet gösterilecek bir konuma yerleştirmiştir. Esir aşağılanmamalı veya dövülmemelidir, çünkü bu Allah'ın emrine ve ülkenin yasalarına aykırıdır" ifadelerini kullandı.
HERKES HESAP VERECEK
Eş-Şara, "Yıkılan rejime bağlı güçlerin, halka karşı suç işleyenlerin, güvenlik ve iç barışı baltalamak isteyenleri takip edeceğiz, onları mahkemeye çıkaracağız ve silahları devlet kontrolüne almaya devam edeceğiz. Allah'ın izniyle savunmasız sivillere saldıran herkes hesap verecek. Kıyıdaki çatışma bölgelerinde bulunan halkımızı korumak ve onları yıkılan rejimin çetelerinin şerrinden kurtarmak bizim sorumluluğumuzun ve görevimizin bir parçasıdır. Maruz kaldığımız ihanete rağmen devlet, iç barışın garantörü olmaya devam edecek ve bundan taviz verilmesine asla izin vermeyecektir" diye konuştu. Eş-Şara, yaşanan ihlallerin bir daha yaşanmaması için çatışma bölgelerindeki askeri ve güvenlik güçlerine komutanlarına itaat etmeleri yönünde çağrıda bulundu. Eş-Şara, "Suriye ileriye doğru yürüyor ve tek bir adım bile geri atmayacak" dedi.
LAZKİYE VE TARTUS'TA SON DURUM
Akdeniz kıyısında yer alan ve Esad döneminde "rejimin kalesi" olarak adlandırılan Lazkiye ile Tartus'ta hükümet güçleri ile Esad'a bağlı unsurlar arasında yoğun çatışmalar devam ederken, aralarında sivillerin de bulunduğu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Lazkiye ve Tartus'un kontrol altında olduğunu ifade eden hükümet güçleri, güvenlik operasyonlarını sürdürüyor. Lazkiye'ye bağlı Cebele ve Tartus'a bağlı Baniyas'a takviye birlikler gönderilirken, kıyı bölgesine giden tüm yollar kapatıldı.
